X

2021’e hazırlanırken 10 altın bilgi: 6- Güç sende!

Birçok insan, yaşamını etkileyebileceğinin farkında değil. Sürekli umut ediyor, ancak bir şekilde içsel güçlerini hissedemiyorlar.

2020’nin en büyük öğretilerinden biri, bence güç üzerineydi. Hepimiz bir şekilde bu konuda sınavdan geçtik. İçsel gücümüzle buluştuk, daha önce farkında bile olmadığımız potansiyellerimizle tanıştık, güç sandığımız şeylerin elimizde un ufak olduğunu gördük.

Bu yazımda, 2021’e hazırlanırken güç konusunda aklınızda yepyeni kapılar açmaya ve belki de daha önce görmediğiniz yönleri ile ona yakından bakmaya davet ediyorum sizi.

Yaşam bize karşı değil, bizim için oluyor.

Yaşamın zor bir yer olduğunu mu düşünüyorsunuz? Eğer, öyleyse bunun tek sebebi akışa karşı geliştirdiğiniz dirençlerdir. Yaşam kocaman ve sonsuz bir deniz ve biz onun içinde yaşayan balıklarız. Onun bir parçasıyız, ondan içiyor ve ona dönüşüyoruz.

Sizi zorlayan bir durumla karşılaştığınızda bunun akışla uyumlanmak için bir fırsat olduğunu fark edin ve sorun: Şu anda yaşam bana ne anlatmak istiyor?… Hep hatırlayın: yaşam bize karşı değil, bizim için oluyor. Her ne oluyorsa bu bizi yaşamla daha uyumlu hale getireceği için gerçekleşiyor. Siz hiç balığı boğmak isteyen bir deniz gördünüz mü? Yaşam bizi neden yok etmek istesin ki? Zorlandığımız her an yaşam bize ne kadar güçlü olduğumuzu hatırlatmak istiyor. Bunu neden istiyor? demek ki gücümüzün tam olarak farkında değiliz.

Gerçek potansiyelinizi yaşamak ve gücünüzle buluşmaksa arzunuz ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, yaşamın dostunuz olduğunu fark etmekle başlayın.

Yaşamınızı değiştirme gücüne sahipsiniz!

Hayatımızın kontrolü %100 bizde. Deprem, yağmur, yer çekimi, koronavirüs gibi doğa olayları ve başka insanların hayatları hariç her şeyi ancak her şeyi değiştirme gücüne sahibiz.

Ancak, zamanımızın çoğunu değiştiremeyeceklerimize odaklanarak geçiriyoruz. Neden biliyor musunuz? Çünkü sorumluluk almak istemiyoruz. Aile, ilişki, huzur, sağlık, bereket, başarı… gibi imrendiğimiz her şey ancak sorumluluk alırsak yaşamımızda var oluyor. Evet, gitmeyi sevmediğimiz işe gitmeyi de biz seçiyoruz. Aslında eğer istersek hemen yarın sabah istifa edebiliriz ama etmiyoruz. Neden? Çünkü bazı ihtiyaçlarımızı karşıladığı için bırakamıyoruz. Bu bir seçim değil midir? Mutsuz olduğumuz o ilişkiyi hemen şu an bitirebiliriz değil mi? Ama yapmıyoruz çünkü bir inancımız, korkumuz veya ihtiyacımız sebebiyle bırakmıyoruz. Bunun da bir seçim olduğunu fark edin lütfen. Bizim için her anlamda daha iyi olanı seçebiliriz. Ancak seçmiyoruz. Seçmemenin de bir seçim olduğunu fark edin lütfen.

Gücünü kimlere ve nelere verdiğini fark et.

Bir söz vardır daha önce duymuş olabilirsiniz der ki: “Ya hayallerini yaşamak için çalışırsın, ya da hayallerini yaşayan biri için çalışırsın.” Bu öyle doğru ki… Bir vizyonun, gerçekleştirmek istediğin bir hayalin olmadığında bir başkasının vizyonunu büyütmek için çalışırsın. Bu ikinizin de ortak hayaliyse bu birliktelikten harika bir işbirliği çıkabilir. Ancak, bu sağlıklı bir iş birliği ise bir güç eşitliği vardır. Sizi hiyerarşik bir yapıda alt kademelerden birine yerleştirerek bir robotun yapabileceklerini yapmanızı ve hiçbir şeyi sorgulamamanızı isteyen biri dostunuz mudur? Yoksa sizin enerjiniz ile kendi vizyonunu gerçekleştirmek isteyen biri/ bir şey midir? Zamanınızı ve enerjinizi yatırarak büyüttüğünüz o şey gittiğinde ne olur? Ne kalır elinizde?

Vaktinizi de paranızı harcadığınız gibi özenle harcayın lütfen çünkü bedava olduğu için zamanın ne kadar değerli olduğunu fark etmekte zorlanıyoruz. O sizin hayatınızdır ve geri alınamaz. Gücünüzün farkında olmayan ve varlığınızı değerli bir katkı olarak görmeyen iş ve ilişkilere karşı dikkatli olun.

Sizin için güç ne demek? Onu yeniden tanımlamak ister misiniz?

Mutlu olmadığınız bir yaşamınız varsa ve uzun süredir bu şekilde devam ediyorsa sorun: Sizi bu kadar mutsuz eden şey tam olarak nedir? Ve ne uğruna bunu devam ettiriyorsun? Güçlü olduğunu düşündüğünüz insanlara ve yapılara bakın. Gücü nasıl tanımlamışsınız fark edin. Belki de ihtiyacınız olan tek şey bu tanımı değiştirmektir. En büyük güç sevgidir. Anlayış, şefkat ve sevgi dolu bir yaşamınız yoksa güç ile ilişkinize yeniden bakın lütfen.

2021’e hazırlanırken yazı dizimin 6.yazısını okudunuz. Beni daha yakından tanımak, atölye ve derslerime katılmak için www.digdemgirici.com websitemi ziyaret edebilir veya beni @digdemgirici Instagram hesabımdan takip edebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: 2021’e hazırlanırken 10 altın bilgi: 5- Vizyonun senin yol haritandır

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale