X

2021’e hazırlanırken 10 altın bilgi: 2- Tek başına ve birlikte

Karantinalarla geçen 2020 boyunca sıkça yalnız kaldık. Peki, yalnızlığın içinden biraz olsun geçebildik mi? Yoksa daha mı bir tutunduk yalnızlığımızı dolduranlara?

2021’e hazırlandığımız bugünlerde hep birlikte adım adım kolektif bilince doğru yürürken, üzerine düşünülmeye değer altın bilgilerden biri de, işte bu yalnızlık konusu. Bu yazımda ona biraz daha yakından bakalım istedim. Tanımadığımız, görmediğimiz ve varlığını kabul etmediğimiz hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimiz için… 

Kendi öz rengin ve ifadenle bir bütünün eşsiz parçası olmaya var mısın? Çünkü bil ki hayat seni yavaş yavaş buna hazırlıyor. Ama önce şu yalnızlıktan bir geçmek gerek.

Yalnızlık ve tek başınalık

Öncelikle birbirine hiç benzemediği halde birbiri yerine kullanılan bir kavram karmaşasını temizlemekle başlayalım işe. Yalnızlık, tek başınalık değildir! Yaşamınızın belli alanlarında ve bazı zamanlarda tek başınıza olmayı seçebilirsiniz, ama hiçbir zaman yalnız olmak zorunda değilsiniz.

İnsan sosyal bir canlıdır ve başka insanlarla etkileşim içinde olmak ister. Aslında bu, bir istekten çok, yaşamsal bir ihtiyaç gibidir. Bir arının bal yapmak için bir çiçeğe konmasının gerekmesi gibi… Ancak bazı zamanlar da tek başınıza yürümeniz gerekir. Buna bazen kendi dengenizi bulmak, bazen kendinizi daha iyi duyabilmek için ihtiyaç duyarsınız. Aslında sağlıklı yaşam bu iki form arasında bir ahenk bulma işidir. Biraz tek başınıza yürürsünüz, sonra birileri size eşlik eder, sonra biraz daha tek başınıza yürürsünüz, sonra birileri eşlik eder. Ve birbiri içinde değişen bu formlar boyunca aslında siz her zaman aynı anda hem tek başına hem de birliktesinizdir. Bir de yalnızlık vardır bu iki ana forma eşlik eden ama onu bu ikisi ile karıştırmamak gerek.

İçinde bulunduğumuz çağda, hem eğitim sistemindeki sorunlar hem de modelleyebileceğimiz sağlıklı birey sayısının azlığı sebebiyle “tek başınalığı” öğrenmekte zorlanıyoruz. Yalnızlık çektiğiniz için kendinizi insanlardan izole etmek tek başınalık değildir. Aynı şekilde yalnızlığınızı bastırmak için birileri ile birlikte olmak da sosyalleşme değildir.

Tek başınalık, güçlü bir bireysellik halidir ve başka insanlarla birlikte olmak konusunda bir direnç veya bağımlılık barındırmaz. Bununla birlikte, yalnızlık bireysel olarak güçlenmeye ihtiyaç duyan birinin insanlardan, kendinden ve yaşamdan uzaklaşmasıdır veya tam aksine onlara bağımlılığı sebebiyle onlarsız olamamasıdır. Hem tek başınalık hem de sosyallik bir seçimdir. Halbuki yalnızlık bir seçim değil bir “var olamama” halidir.

Yalnızlığı zorlayarak değil ancak közde türk kahvesi pişirir gibi yavaş yavaş izleyerek tek başınalığa dönüştürmeyi öğrenmeliyiz. Bunun için öncelikle yalnızlığı tanımalı ve onu her hissettiğinizde kucaklamalısınız. Sonra, onunla konuşa konuşa adım adım- ona karşı değil onunla birlikte- ilerlemelisiniz. Böylece yavaş yavaş yalnızlığınızı tek başınalığa dönüştürerek içerden güçlenmeyi deneyimlersiniz. Bununla birlikte yalnızlığı yok saymak veya zorlayarak onu değiştirmeye çalışmak bir dönüşüm yaratmaz sadece yalnızlığı büyütür.

Yalnızlığınızla aynı hayatı paylaşmayı, onunla kol kol yürümeyi, birlikte bir banka oturup ağır ağır çaylarınızı yudumlarken ağaçlardaki kuşlara bakıp sohbet etmeyi öğrenmelisiniz. Yalnızlık korkulacak bir şey değildir, insan sadece tanımadığından korkar. O sadece sizin tarafınızdan görülmek ve sizin ellerinizde tek başınalığa dönüşmek ister. Bir bebek gibi ancak sizin ilginizle karşılayabilir ihtiyaçlarını ve ancak böylece bir yetişkine evrilebilir. Tek başınalık, dönüştürülerek olgunlaştırılmış yalnızlıktır. İnsan yaratıcıdır, insan simyacıdır ve bu yüzden yaşamınızdaki her şey ancak sizin tarafınızdan dönüştürülerek zerafete ulaşabilir. Doğa zariftir ve zerafet güçten gelir. Sadece güçlü olan zerafeti yaşayabilir. Ne dersiniz, aradığınız tam da bu mu?

Yaratım Atölyesi (26-27 Aralık 2020) (Online)

2021’de gerçekleşmeyen hayal kalmasın diye üç günlük kompakt ancak çok etkili bir atölye hazırladım. Hayalim daha çok insanın yaratımın doğasını öğrenerek eşsizliğini yaşamasına ilham olmak. Herkes hayalini yaşasa harika olmaz mıydı?

Özet program takvimi:

1.Gün: Neden Yaratamıyoruz? (Yaratımı baltalayan 10 temel hata)
2.Gün: Yaratımın Doğası ve Matematiği (İstediğiniz her şeyi yaratmanın altın formülü ve yaratım araçları)
3.Gün: 2021 Vizyon Panosu (Birlikte yeni yıl vizyonlarımızı oluşturuyoruz)
Detaylı bilgi ve kayıt için lütfen giricidigdem@gmail.com adresime e-mail atın.

2021’e Hazırlanırken 10 Altın Bilgi yazı dizimin ikinci yazısını okudunuz. Lütfen devamı için takipte kalın. Tüm seriyi okumak için yazar sayfamı ziyaret edebilirsiniz.

Hakkımda daha detaylı bilgi için www.digdemgirici.com adresimi ziyaret edebilir, @digdemgirici Instagram hesabımı takip edebilir veya haftalık ilham e-mail grubuma ücretsiz kaydolmak için giricidigdem@gmail.com adresime e-mail atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: 2021’e hazırlanırken 10 altın bilgi: 1- Kendin olmak

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale