X

2021’e girerken hayatınızı değiştirecek Zen önerileri

“Kafesin biri, bir kuş aramaya çıktı…”
F. Kafka

Yetişemediğiniz zamanlar oluyor mu? Bir günün saatlerini iki ile çarpmak isteği duyuyor musunuz? Yani bir günün o kocaman yirmi dört saatinin size yetmediği hissine sık sık kapılıyor musunuz? Siz de birçoğumuz gibi her akşam sıfıra kadar enerjinizi tüketmiş halde, koltuğa yığılmış, adeta pestiliniz çıkmış şekilde buluyor musunuz kendinizi? Ben bugün yepyeni bir yıla girerken, sizlerle birlikte bizi bu yorgunluklara sürükleyen seçimlerimize ve sonuçlarımıza daha yakından bakalım istiyorum…

Başka türlü bir hayat mümkün mü? Bu bizi yoran alışkanlıklarımızı bu yıl değiştirebilir miyiz? En azında birkaç önemli konuda kendimize hakim olacak yeni kararlar alabilir miyiz? Hayatımızı belki biraz daha basit belki biraz daha az karmaşık belki ve en önemlisi biraz daha az yorucu hale getirebilir miyiz?

İşte tüm bu soruların cevabını ararken bugün sizlerle, Zen yaklaşımına ve Zen sanatına biraz daha yakından bakalım istiyorum. Wumen Huikai’nin Zen Ustaları adlı eserinde Chan ya da Zen, Budizmin Mahayana ekolüne bağlı olan bir öğretinin Japonca adı olarak tanımlanmıştır. Hindistan’dan Çin’e, buradan da Kre, Vietnam ve Japonya’ya yayılmıştır. Çin’de Chan diye adlandırılır. Kelime anlamı “derin bir meditasyon içinde bulunma hali”dir. Zen’in amacı, insanın içindeki Buddha-doğasının, günlük yaşamda meditasyon yoluyla keşfedilmesidir. Bunun insana varoluş hakkında yeni bir kavrayış kazandıracağına ve aydınlanmaya ulaştıracağına inanılır.

Jean-Luc Toula-Breysse’nin Zen isimli eserinde ise, “Zen nedir?” sorusu şöyle cevaplanır; Zen’in anlaşılmaz olduğunu anlamak, hakikate doğru bir adım atmak olur. Her türlü savdan uzak durmak bir zorunluluk olarak ortaya çıkar. Zen’e atfedilmiş çok sayıda eser şu ifadeyi tekrarlar: Zen yapmadığınızda nehirler nehirdir, dağlar da dağ. Zen yaptığınızda nehirler artık nehir değildir, dağlar da dağ değildir. Zen’i gerçekleştirdiğinizde, nehirler yeniden nehir olur, dağlar da yeniden dağ olur. Uyanışa eriştiğinizde, nehirler dağ olur, dağlar da nehir.

Herkes, deneyim sayesinde, dünyanın manzarasını bilgelik ve duygudaşlıkla gözlemleyerek zeni kendi başına keşfetmelidir. Meditasyon, çalışma ve doğanın öneminin bilinci, uyanışın gerçekleşmesine günbegün katkıda bulunur. Tek öne çıkan şey, gündelik dönüşüm pratiğidir. Zen, iç sessizliği derinlemesine dinlemeyi sağlarken, kendine hakimiyeti, kalbi bilinci, berrak bilinci, bensiz, yani egosuz bir bilinci geliştirir. Kendi içinde sessiz kalmak, aslında dünyadan çekilmek değildir, tersine, hissetmek ve yaşamak için onu tamamen kucaklamaktır. Zen yaklaşımı, burada ve şimdi olup bitene değer vermekten ibarettir. Şimdiki zamanda yaşamak, ne umutların, ne kaygıların, ne öncelemelerin, ne pişmanlıkların karartmadığı bir ayna tarzında ruhunu korumaktır; öyle ki orada tam neye bakılıyorsa, o görülür ve yalnızca görülen şey algılanır.

 

2021 hepimiz için yepyeni bir sayfa niteliğinde, gelin kendimizce takılı kaldığımız dünlerin ağırlığında kurtulalım. Gelin bir güne sığdıramayacağımız birçok şeyi mükemmel olarak yapmaya çalışıp yapamadığımız yerde kendimize yüklenmek yerine bölerek ilerleyelim ve mutluluğa tatmine ve sağlıklı yaşamaya odaklanalım. Gelin her kim her ne derse desin biz iyi olan bizi iyi hissettiren sevdiğimiz şeylerle veya kişilerle daha fazla vakit geçirelim ve en önemlisi biraz daha kendimizi de dinlemeye zaman ayıralım. Gelin Zen’in sanatıyla hayatımızı sadeleştirelim ve hayattan aldığımız tadı biraz olsun artıralım. 2021 için uygulaması basit (!) Zen önerileri…

  1. Aynı anda birden fazla iş veya şeyle uğraşmayın. Her anınızda sadeliği ve basitliği hedefleyin.
  2. Hiçbir işi bitirmek veya bir yere yetişmek veya herhangi bir konuda karar vermek için aşırı (gereksiz şekilde) şekilde aceleci davranmayın, olduğunuz zamana ve yaptığınız işe odaklanın. An en önemli zamandır.
  3. Uğraştığınız her şeyi eksiksiz yapmaya çalışın, tek br iş bile bitirmiş olsanız sadelikteki mükemmelliğe odaklanmayı kaçırmayın.
  4. Yorulduğunuzda ara vermek her zaman hakkınız, kendinizi ve enerjinizi koşulsuz tüketmeyin. Hayattan ve emek vermekte olduğunuz işlerden daha fazla tat alabilmek için ara verin, ara vermek en doğal hakkınız!
  5. Kendinize ait ritüeller geliştirin, bu sabah 5 dakika meditasyon olabilir veya akşam 10 dakika çocuğunuza bir hikaye okumak da olabilir… Size ait, size özel, sizi eşsiz hissettirecek ritüelleriniz olsun.
  6. Başkaların yardım etmek bu hayattaki tatmininizi arttıracaktır, küçük veya büyük düşünmeden yardım amaçlı işlerde bulunun.
  7. Meditasyon hayatınızın bir parçası olsun. Temizlik yapmak, ütü yapmak, hatta yemek yapmak bile bir meditasyon türü. Zihninizi temizlemeye, düşüncelerinizi eğitmeye ve beden ve ruhunuzu beslemeye zaman ayırın!
  8. Odağınız güzel olanlar olsun. Değiştiremeyeceğiniz şeyler için sonraki günlerinizi, insan ilişkilerinizi harcamayın. Zaman kıymetlidir ve zaman her daim akmaya devam eder. Siz de hayatınızda daha fazla sadelik için, geçmişi geçmişte bırakarak, bugünün potansiyellerine odaklanın.
  9. Hayatınızı basit yaşayın. Basit ritüeller, basit dekorasyon, basit programlar, basit yemekler, daha basit süreçler… Hayatınıza kolaylık penceresi açın. Basit düşünün, sadelikten yana olun ve sorunlarınızı basit bakış açılarıyla değerlendirin. Belki ihtiyacınız sadece evinizi kaplayan gereksiz tüm eşyalardan kurtulmaktır veya hayatınıza güzellik katmayan alışkanlıklarınızı bırakmaktır. Basitlik ve sadelik size bu yeni yılda iyi gelir!

İlginizi çekebilir: Hayatı yorumlamak: Zor, daha zor, daha da zor!

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale