X

2021 Wellness trendleri: Zihin-ruh-beden sağlığı konularında öne çıkan başlıklar

Covid-19 nedeniyle dünya genelinde yaşanan pandemi, beden sağlığımızla ilgili endişelerin yanı sıra ruh sağlığı ve zihinsel iyi oluş üzerinde de önemli etkiler bıraktı. Her geçen gün daha da artan vaka sayılarıyla ilgili haberlere maruz kalmak, yaşanan bilgi kirliliği ve pandemi nedeniyle yaşadığımız kayıpların üzerimizde bıraktığı duygusal ağırlıkla başa çıkmaya çalışırken; bir taraftan da gelecekle ilgili belirsizliğin, ekonomik sıkıntıların ve hiç bitmeyen kaygı ve endişe duygularının arasına sıkışıp kalmak hepimizin ruh sağlığı üzerinde derin yaralar bıraktı.

Tüm bu belirsizlik ve kaygı ortamı devam ederken, en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda yüz yüze ruh sağlığı hizmetlerinin kesintiye uğraması; ailemiz ve dostlarımız gibi sosyal destek mekanizmalarından uzak kalmak, yalnızlık ve izolasyon hissinin çoğalmasına, yaşamın karşımıza çıkardığı zorluklarla baş etmeye çalışırken çok daha savunmasız ve kırılgan hale gelmemize sebep oldu.

Ruh sağlığının desteklenmesine, koruyucu sağlık hizmetlerinin artırılmasına ve zihin sağlığının korunmasına yönelik artan ihtiyaç ve talepler, 2021 yılında ve sonrasında özellikle tele-sağlık hizmetlerinin, online terapilerin ve uzaktan eğitim araçlarıyla kurgulanan psiko-eğitim aktivitelerinin hızla yükselmesine aracı olacak. Pandeminin beraberinde getirdiği yeniliklerin yanı sıra, psikedelik maddelerin kontrollü kullanımıyla ruh sağlığını iyileştirdiğine ve bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisine destek olabileceğine yönelik araştırma sonuçları da, psikedeliklerin önümüzdeki dönemde ruh sağlığı alanında kullanımının artacağına dair sinyaller veriyor. Tüm bunların yanı sıra metabolizmanın bütünsel sağlığının desteklenmesi, özellikle uyku kalitesi önümüzdeki dönemde wellness dünyasında en çok konuşulacak konular arasında geliyor. 

Tele-sağlık uygulamaları ve uzaktan koruyucu sağlık hizmetleri

Pandemi döneminde hastaneler ve sağlık kuruluşları yoğun olarak pandemiyle ilgili hizmetlere yöneldikleri için sağlıkla ilgili diğer sorunlarda hastaneye gitmek hepimiz için endişe kaynağıydı. Ancak önümüzdeki dönemde beden ya da ruh sağlığınızla ilgili konularda destek almak istediğinizde uzaktan hizmet verecek tele-sağlık uygulamalarının hızla artması bekleniyor. Her hastalık için söz konusu olmasa da, dermatoloji gibi bazı spesifik alanlarda çeşitli rahatsızlıkların tedavisi ve izlenmesi gereken prosedürler oldukça benzer süreçleri içeriyor. Tele sağlık uygulamalarında semptomlarınızı hastaneye gitmeden, dijital platformlar aracılığıyla, uzmanlar tarafından önerilen protokolleri izleyerek tedavi edebileceğiniz gibi, uygulamaya bağlı olarak bire bir uzaktan uzman desteği ve danışmanlık da alabiliyorsunuz.  

Özellikle bu dönemde sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorlanan yaşlılar, kronik rahatsızlıkları olanlar, sosyo-ekonomik durumu ya da coğrafi koşullar nedeniyle ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetine ya da uzmanlara fiziksel olarak ulaşması mümkün olamayan dezavantajlı gruplar diledikleri hizmete bulundukları yerden bir tıkla ulaşabilecek avantaja sahip olacaklar. Dünyada özellikle sağlık hizmetlerinin yüksek ücretlere tabi olduğu ABD gibi ülkelerde sağlık hizmetlerine ulaşmayı herkes için daha mümkün kılacak tele-sağlık uygulamalarının artış göstermesiyle birlikte hem beden hem de koruyucu ruh sağlığı hizmetlerine erişim artık çok daha kolay hale gelecek. Mobil uygulamalarla ve web tabanlı programlarla oluşturulan, sayısı her geçen gün artan tele-sağlık uygulamaları önümüzdeki dönemde sağlık konusunda öne çıkan wellness trendlerinin başında geliyor.

Metabolizmayı güçlendirmeye yönelik yaşam alışkanlıkları

 

Özellikle pandemi döneminde vücudun kendini koruma mekanizması olan bağışıklık sistemi uzun bir süre gündemdeki yerini korudu ve pandemi devam ettiği sürece de konuşulmaya devam edecek. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için yapılması gerekenler konusunda yaşanan bilgi kirliliği bir yana, bağışıklık sistemini güçlendirme konusuyla ilgili, özellikle bu dönemde yapılan bilimsel araştırmalar, metabolizmanın genel sağlığının korunmasının bağışıklık sistemiyle doğrudan bağlantısının olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde de, virüsten korunmak için metabolizma sağlığını doğrudan etkileyen tüm iyi yaşam alışkanlıkları revaçta olacak. Bütünsel sağlığı destekleyen iyi yaşam uygulamalarının yeniden araştırılması; beslenme, uyku, egzersiz ve spor gibi sağlıklı ve iyi yaşama dair doğru bilinenlerin yeniden gözden geçirilmesi ve bütünsel sağlıkla ilgili bilgilerin güncellenmesi bekleniyor. Sirkadiyen ritim, sağlıklı beslenme, kaliteli uyku, zihniyet değişimi, stres azaltma, hareket ve aktivite gibi bütünsel sağlığı iyileştirmeye yönelik yaşam tarzı değişiklikleri gelecek dönemde daha fazla konuşulacak.

İlginizi çekebilir: Metabolizmanızı yeniden düzenlemek mümkün mü?

Ruh sağlığı ve psikoterapi hizmetlerinde dijital dönem

Bazı bedensel rahatsızlıkların semptomları ya da ruh sağlığını korumaya yönelik iyi yaşam uygulamaları genelde benzerlik gösterdiği için, tele-sağlık uygulamalarıyla sunulan prosedürler bu alanlarda etkili olabilse de, söz konusu psikolojik rahatsızlıkların tedavisi ve psikoterapi olduğunda her uygulama herkeste aynı sonucu vermeyebiliyor. Dolayısıyla psikoterapi uygulamalarında ve psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kişiye özel şekilde oluşturulmuş prosedürlerin izlenmesi önem taşıyor. Bu dönemde dijital ortama taşınan terapi uygulamalarında, online ortama özel terapi protokolleri geliştiren terapi ekollerinin sayısında hızlı bir artış yaşanıyor. Online terapinin yanı sıra koruyucu ruh sağlığına ve zihinsel iyi oluşa yönelik mobil uygulamaların, online içerik platformlarının ve farklı uzmanlık alanlarına sahip uzmanların bir arada yer aldığı dijital platformların sayısının da gelecek dönemde hızla artması bekleniyor. Ayrıca pandemi döneminde ruh sağlığı hizmetleri de dahil olmak üzere pek çok sağlık hizmetine ulaşmakta zorluk çeken, travma geçmişi olan, sağlık hizmetlerine erişimde dezavantajlı konumda bulunan gruplar için önemli adımlar atılması; ruh sağlığı hizmetleri başta olmak üzere pek çok sağlık hizmetinin herkes için daha erişilebilir hale gelmesi için de önemli girişimlerde bulunulması bekleniyor.

İlginizi çekebilir: Online terapi hakkında bilmeniz gereken her şey: Online terapi ve online psikolog nedir, faydaları nelerdir, nasıl uygulanır?

Psikedelik maddelerin terapi uygulamalarında kullanılması

Psikedelik maddelerin psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılması ve ruhsal iyi oluşu güçlendirmesi bilim tarafından yeni araştırılıyor olsa da, bazı toplumlarda yıllar boyu kullanıldı, kullanılmaya devam ediliyor. Yapılan son çalışmalar psikedelik maddelerin terapötik bağlam içinde, uygun dozlarda, bir uzmanın kontrolü eşliğinde kullanıldığında depresyon ya da şizofreni gibi psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkili olduklarını gösteriyor. Psilosibin, DMT gibi doğada kendiliğinde bulunan bilşenlerin yanı sıra MDMA ve LSD gibi laboratuvar ortamında üretilmiş kimyasal psikedeliklerin de uygun ve kontrollü dozlarda, uzman kontrolünde terapiye destek olarak kullanılması, önümüzdeki günlerde daha fazla konuşulacak gibi görünüyor. Bu alanda uygulamaların ve araştırmaların yaygınlaşması, psikedelik kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelerin de önünü açabilir.

İlginizi çekebilir: Peru’dan bir hatıra: Kutsal Vadi’de Ayahuasca deneyimi

Kenevirin iyi yaşam uygulamalarındaki yükselişi

Doğal kenevir bitkisinin bileşenlerinden olan CBD gibi bazı maddelerin sağlık için destekleyici olabileceğine dair araştırma bulguları, özellikle kenevir kullanımının yasal olduğu ülkelerde, kenevirin sağlık alanında gittikçe yükselen ve popülerleşen bir trend haline gelmesine sebep oldu. Yapılan araştırmalar, kenevirin antienflamatuar özelliği olduğunu, dolayısıyla vücutta enflamasyonu azaltıcı etkisinin olabileceğini gösteriyor. Antienflamatuar etkisinin yanı sıra kenevirde bulunan bazı maddelerin uzman kontrolünde kullanılmasının uyku kalitesini düzenlediğinearaştırma bulguları, özellikle kenevir kullanımının yasal olduğu ülkelerde, kenevirin sağlık alanında gittikçe yükselen ve popülerleşen bir trend haline gelmesine sebep oldu. Yapılan araştırmalar, kenevirin antienflamatuar özelliği olduğunu, dolayısıyla vücutta enflamasyonu azaltıcı etkisinin olabileceğini gösteriyor. Antienflamatuar etkisinin yanı sıra kenevirde bulunan bazı maddelerin uzman kontrolünde kullanılmasının , serotonin hormonu salınımını artırdığına ve stresin bağışıklık sistemi üzerindeki olumusuz etkilerini azalttığına dair bilimsel bulgular var. Ayrıca kenevirde bulunan CBD (psikotropik olmayan kannabidioler) bileşeninin cilt üzerinde olumlu etkilerinin bulunması, güzellik ve kişisel bakım sektöründe CBD içeren kişisel bakım ürünlerine olan talebi artırıyor. Bilimsel olarak önerilen dozlarla hazırlanan kenevir ürünleri wellness dünyasında yeni dönemde adını sıkça duyacağınız şeyler arasında.

İlginizi çekebilir: Kenevirin mucizesi CBD yağı ve vücuda olumlu etkileri

Akıllı teknolojilere sahip hava temizleyiciler

Teknolojik gelişmelerle birlikte bütünsel sağlığı desteklemek için kullanılan cihazlar arasında öne çıkan ürünlerden biri de akıllı teknolojilere sahip hava temizleyiciler. HEPA filtreli ya da tıbbi cihazlarda kullanılan hava temizleme teknolojisine sahip hava temizleyicilerin grip ve nezle gibi üst sorulunum yolları enfeksiyonlarına ya da mevsimsel alerjilere sebep olan virüslerin ve zararlı mikroorganizmaların temizlenmesine yardımcı olması; evde kullanılabilen boyutlardaki hava temizleme cihazlarının sayısında ve talebinde bir artışa neden olacak. Bulunduğu alandaki havayı filtreleyerek evde soluduğunuz havanın kalitesini artıran hava temizleyiciler, özellikle zamanımızın neredeyse tamamını evde zaman geçirdiğimiz şu günlerde iç mekan hava kalitesini artırmaya yönelik çözümler sunuyor. Evdeki tozları da filtreleyen hava temizleme cihazları, daha uzun süre temiz kalabilen, hijyenik ve tozdan arınmış evler için önümüzdeki dönemin olmazsa olmaz wellness trendleri arasında.

İlginizi çekebilir: Sağlık için derinlemesine temizlik: İç mekan hava temizliğinin önemi

Giyilebilir teknolojilerde stres ölçümü dönemi

Akıllı saatler ya da giyilebilir teknolojiler hayatımıza ilk girdiğinde sadece adım sayabildikleri için bile heyecan uyandırmışlardı. Adım sayısını egzersiz takibi, uyku kalitesi, kandaki oksijen seviyesi, nabız hızı ölçümleri gibi pek çok farklı sağlık parametresi izlerken bu dönemde giyilebilir teknolojiler artık stres seviyesini takip etme özelliğiyle ön planda olacak. Stres seviyesini ölçen ve buna uygun şekilde kişiselleştirilmiş çözüm önerileri sunan akıllı cihazlar, özellikle pandemi döneminde daha da artan yoğun stresle başa çıkmak konusunda en büyük yardımcımız olacak gibi görünüyor. Cardiology dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmanın sonuçları, pandeminin sadece stres seviyesini artırmakla kalmayıp strese bağlı kardiyovasküler sistem hastalıklarının görülme oranını da önemli derecede yükselttiğini gösteriyor. Çağımızın en büyük problemlerinden olan stresin kontrol altına alınması konusunda harekete geçen giyilebilir teknolojinin öncülerinden Garmin, Samsung, Apple, Oura gibi markalar ürettikleri akıllı saatlere artık stres ölçüm özelliğini de ekledi. Nefes alma hızıyla bağlantılı olarak kandaki oksijen seviyesini ölçen ve bu ölçümle anksiyete krizleri ve panik atak gibi strese bağlı psikolojik rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olan, ciltteki elektrik aktivitesiyle stres seviyesini ölçebilen teknolojiler son dönemin öne çıkan wellness trendleri arasında. 

İlginizi çekebilir: Yanımızdaki akıllı asistanlar: Akıllı saatlerin hayatımıza kattığı faydalar

Uyku kalitesi ve sağlıklı uyku alışkanlıkları

Bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve metabolizma sağlığının iyileştirilmesi konularında öne çıkan başlıklardan biri de uyku kalitesi oldu. Uyku kalitesinin, sağlıklı ve dengeli uyku alışkanlıklarının bu dönemde çok daha fazla konuşulmasının önemli bir sebebi bağışıklık sistemi sağlığının korunması olsa da, pandemi döneminde uyku düzeni bozulanların ve uyku problemleri yaşayanların sayısında gözle görülür bir artış yaşandı. Uyku/uyanıklık döngümüz daha önceleri çalışma saatlerimize bağlıyken, iş yaşamının eve taşınması esnek çalışma saatlerini, dolayısıyla uyku saatlerinin de esnek olmasını beraberinde getirdi. Uyuma ve uyanma saatlerimizin düzensiz olması, uyku kalitemizi olumsuz etkiledi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha düzenli ve daha dengeli uyku alışkanlıkları için yardımcı olacak teknolojiler ve iyi yaşam alışkanlıkları revaçta olacak. Uyku döngülerini ve uyku kalitesine dair nabız, vücut ısısı gibi parametreleri ölçümleyen ve ihtiyaca uygun çözümler sunan uyku takip teknolojileri (akıllı saatler gibi) önümüzdeki dönemde daha fazla hayatımızda olacak.  

Uyku takip teknolojilerinin yanı sıra, uyku konusundaki öne çıkan bir başka konu da sirkadiyen ritme uygun yaşam alışkanlıkları ve sirkadiyen uyku olacak. Bedenin biyolojik ritmi olan sirkadiyen ritme uygun yaşam alışkanlıklarını sürdürmek, spesifik olarak gün ışığının olduğu saatlerde uyanık kalıp gece saatlerinde uyumak, her akşam aynı saatte uyuyup aynı saatte uyanmak; melatonin hormonunun salgılandığı akşam saatlerinde yoğun aktiviteden kaçınmak, beslenme saatlerini uyku rutinine uygun şekilde düzenlemek, uyunan odanın ısısı ve ışığı gibi çevresel faktörlere dikkat etmek gibi rutinleri içeren sirkadiyen ritim ve sirkadiyen ritme uygun uyku alışkanlıkları önümüzdeki dönemin popüler wellness trendleri arasında yer alıyor. Sirkadiyen ritimle ilgili daha detaylı bilgi edinmek için aşağıdaki yazılarımıza mutlaka göz atmanızı öneriyoruz. 

Kaynaklar: Well + Good, Byrdie, Mind Body Green

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale