X

2021 Wellness trendleri: İyi yaşam konusunda öne çıkan başlıklar

2020’yi muhteşem derslerle ve unutulmayacak hikayelerle sonlandırmak hepimize rahat bir nefes aldırdı. Yaşananların ağırlığı, korku ve endişe gibi yoğun duygular, yaşam tarzımızın tepeden tırnağa değişim geçirmesi hepimizin hayatında büyük ya da küçük pek çok farklı değişimi de beraberinde getirdi. Takvimler artık 2021’i gösteriyor olsa da, değişim ve dönüşüm yolculuğunun her zamanki hızında sürüp gitmeye devam ettiği kaçınılmaz bir gerçek. Bu hızlı değişim ve dönüşüm sürecinde, gelecek dönemde oldukça ilginç ve yenilikçi wellness trendleri de bizleri bekliyor.

2020 yılıyla birlikte hepimizin özellikle beden sağlığıyla ilgili önceliklendirdiği konuların başında gelen metabolizma sağlığının korunması, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, paketli ve hazır gıdalar yerine taze, işlenmemiş ve mevsimsel gıdalarla beslenme gibi konuların bu yıl da ön planda olması bekleniyor.

Öğrenmeye ve büyümeye devam ederken, 2021 yılında wellness dünyasında bizleri ne gibi değişikliklerin beklendiğini, 2020 yılının yansımalarıyla zihin, beden ve ruh sağlığı alanlarında tüm yıl boyunca nelerin ön plana çıkacağını hafta boyunca ‘2021 Wellness Trendleri’ temamız altında sizlerle paylaşacağız. Detaylı bir incelemeden önce, gelin bu yıl tüm dünyayı wellness alanında ne gibi yeniliklerin beklediğini büyük resim üstünden inceleyelim.

Bağışıklık sistemini güçlendirme konusuyla birlikte metabolizma sağlığının korunması önem kazanacak

Beden sağlığımız için ölümcül bir tehdit oluşturan Covid-19 virüsünün hayatımıza girmesiyle birlikte bedenin savunma mekanizmasını güçlendirmek en önemli önceliğimiz haline geldi. Bu dönemde bilim dünyasının da öncelikli olarak mercek altına aldığı bağışıklık sistemi ve nasıl güçlendirilebileceği konusunda yapılan araştırmalar, sağlıklı işleyen bir bağışıklık sisteminin metabolizmanın genel sağlığıyla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Hareketsiz yaşam tarzı, bedenin ihtiyaç duyduğu besin öğelerini içermeyen sağlıksız ve dengesiz bir beslenme düzeni, uyku kalitesini düşüren yaşam alışkanlıkları ve yoğun stres metabolizma sağlığımızı olumsuz etkilerken; vücudun kendi kendini koruma mekanizması olan bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve hastalıklardan korunması için metabolizma sağlığını bütünsel anlamda destekleyen iyi yaşam alışkanlıklarını hayatımıza dahil etmek önümüzdeki dönemde çok daha öncelikli hale gelecek.

İlginizi çekebilir: Güçlü bağışıklık sistemi için faydalanmanız gereken yardımcı kuvvetler: Vitamin ve mineraller

Ruh sağlığının korunması ve güçlendirilmesi herkes için gittikçe daha da önemli hale gelecek

Bilinmeyen bir tehlikeyle devamlı olarak mücadele halinde olmak, ruh sağlığımız için hali hazırda zorlayıcı olan stres unsurlarına bir yenisinin daha eklenmesine neden oldu. Üstelik bu sefer söz konusu zorluk kendimizi gerçekleştirmekle ilgili değil, hayatta kalma kaygısıyla ruh ve zihin sağlığımızın merkezine yerleşti. Bize kaçabileceğimiz bir alan bırakmayan, sosyal varlıklar olarak ruh sağlığımızın en önemli koruyucularından olan sosyal destek mekanizmalarımızı işlevsiz bırakan pandemi dönemi; bireysel olarak ruh sağlığımıza odaklanmanın, ruhsal iyi oluşumuzu kendi içsel kaynaklarımızla destekleyebilmenin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu gösterdi. Geçmişte seyahat etmek, sevdiklerimizle sosyalleşmek, doğada zaman geçirmek gibi dışsal kaynaklarla desteklediğimiz ruh sağlığımızı önümüzdeki dönemde kendi kendimize desteklemeyi önceliklendireceğiz. Meditasyon, psikoterapi, kendi kendine yardım kitapları gibi kişinin kendi içsel kaynaklarıyla ruh sağlığını destekleyebilmesine yönelik pratikler 2021 yılının öne çıkan wellness trendleri arasında.

Cilt mikrobiyotasıyla ilgili bilimsel keşifler, kişisel bakım alışkanlıklarımızı değiştirecek

Vücudumuzun en büyük organı olan cildimizin binlerce farklı çeşitteki bakteriden oluşan farklı mikro-floralara ev sahipliği yaptığı zaten yıllardır biliniyordu. Ancak bu bakteri topluluklarının hem cilt sağlığımızın hem de genel sağlığımızın korunması açısından ne derece önemli olduğuna dair bilim dünyasında çığır açan yeni bulgular söz konusu. Vücudun savunma sisteminin ilk basamağı olan cilt bariyerinin, dolayısıyla cilt mikro-florasının korunması için kullandığımız cilt bakım ürünlerinden beslenmemize pek çok kişisel bakım alışkanlığımızı da değiştirmemiz bu yılın önemli iyi yaşam konuları arasında ilk sıralarda yer alacak.

Cilt bakım ürünlerinde akne, kuruluk, yağlanma gibi problemlerin önlenmesi için kullanılan paraben, SLS, sülfat gibi bazı bileşenler zararlı organizmaların cilt yüzeyinden uzaklaştırılması için kısa vadeli çözümler sunsa da, zararlı organizmaların yanı sıra cildin üst ve alt tabakalarında yaşayan faydalı mikroorganizmaların da zarar görmesine ve uzun vadede cilt bariyerinin bozulmasına neden olabiliyor. Bu nedenle cilt bakımı uygulamalarında ve ürünlerinde gelecek dönemlerde yararlı bakterileri yok eden, cildin üst tabakasını incelterek vücudun tamamını savunmasız hale getiren paraben, sülfat, SLS gibi agresif bileşenler yerine cildin pH dengesiyle uyumlu, cilt mikrobiyomuna saygılı, temiz içeriklerin yer alması ön planda olacak.

İlginizi çekebilir: Dermatologların en sık karşılaştığı cilt problemleri ve cilt sorunlarına özel beslenme ve çözüm önerileri

Beslenme konusunda gıda güvenliği ön planda olacak

Tüm dünyada yıkıcı etkiler yaratan virüsün Wuhan’daki bir hayvan pazarında ortaya çıkması, hepimizin odağını gıda endüstrisine ve tükettiğimiz besinlerin kaynağını sorgulamaya çevirdi. Metabolizma sağlığının en önemli bileşeni olan sağlıklı beslenme bu dönemde iyi yaşam pratiklerinden en öne çıkan konulardan biri oldu. Ancak gıda sektörünün endüstriyelleşmesi ve küresel ekonominin bireysel anlamda baş etmesi zor dinamikleri sebebiyle dünya üzerinde milyonlarca insanın sağlıklı, besleyici, doğal ve organik gıdalara erişimi sınırlı. Bireylerin sosyo-ekonomik durumlarının en temel insan haklarından biri olan sağlıklı gıdalara erişimi doğrudan etkiliyor oluşu ve sağlıklı beslenmenin sınıfsal bir ayrıcalık haline gelmesi; gelecek dönemde gıda sektörünün endüstriyelleşmesi, yerel ve lokal üreticilerin desteklenmesi, şeffaf ve sürdürülebilir tarım uygulamaları, besleyici gıdaların herkes için erişilebilir hale gelmesi gibi pek çok farklı konunun tartışılmasına ve bu alanda önemli adımlar atılmasına aracı olacak.

İlginizi çekebilir: İşlenmiş yiyeceklerden kaçış: “Tam gıda” endüstrisi

Tüketim çılgınlığının yerini sürdürülebilir ve çevreci tüketim alışkanlıkları alacak

Karantinanın ilk zamanlarında hayatın ‘pause’ tuşuna kısa süreliğine bile olsa basmanın doğaya nasıl katkı sağladığına tüm dünya olarak birinci gözden şahit olduk. Hava kalitesi yükseldi, biyo-çeşitlilik artış gösterdi, insanın yarattığı seslerin yerini doğanın huzur verici sesleri aldı. İnsanın doğaya olan müdahalesini oldukça kısa süreliğine bile olsa sonlandırmasının ne kadar mucizevi sonuçlar yarattığına şahit olmak, hepimize unutulmayacak bir ders verdi: Doğa, kendi kendini yenileyebilecek ve düzenleyebilecek güce sahip. Dolayısıyla gelecek dönemde çevrecilikle ilgili atılacak olan adımlarda insan olarak doğaya yaptığımız müdahaleleri mümkün olabildiğince azaltarak gücü tekrar doğanın ellerine teslim etmek adına önemli adımlar atılması bekleniyor. Doğaya verdiğimiz zararın ve bu zararın günlük yaşamımızdaki yansımalarının daha fazla farkında olmamızın etkisiyle, çevre bilincinin ve doğaya saygılı tüketim alışkanlıklarının ön plana çıkacağı bu dönemde sıfır-atık yaşam tarzı, geri ve ileri dönüşüm, tüketimde sadeleşme, modada sürdürülebilir tercihler, ihtiyaçlarımızı karşılarken büyük markalardansa yerel üreticileri tercih etme, ikinci el seçeneklere yönelme gibi dünyanın kaynaklarını çok daha bilinçli kullanmaya ve atık miktarını en aza indirmeye yönelik tüketim davranışları yeni dönemde daha da ön planda olacak. 

İlginizi çekebilir: Güzel şeyler de oluyor: Koronavirüs gündeminde umut veren haberler

Giyilebilir cihazlarda metrik ölçümlerin yerini mikro-takip teknolojisi alacak

Giyilebilir teknolojiler zaten son yılların en popüler iyi yaşam trendleri arasındaydı. Adım sayan; egzersiz, beslenme ve uyku alışkanlıklarımızı takip eden akıllı saatler ve giyilebilir teknolojilere sahip cihazlar teknolojik gelişmelerle birlikte sağlığımız üzerindeki etki alanını daha da genişleterek çok daha detaylı ölçümler yapabilecek hale geliyor. Kandaki oksijen seviyesinin ölçülmesi, stres seviyesinin takibi, vücut ısısı takibi, kan şekeri ölçümü, yağ oranı ölçümü gibi sağlıkla ilgili çok daha detaylı takip sağlayan cihazlar önümüzdeki dönemde çok daha erişilebilir hale gelecek. Genel sağlığın teknolojik cihazlarla detaylı takibi konusu önem kazandıkça, giyilebilir teknolojilerle ilgili yenilikler de artan bir hızda hayatımızdaki yerini alacak.

İlginizi çekebilir: Son dönem akıllı saatlerde mutlaka olması gereken özellikler ve hayatımızı kolaylaştıracak yeni uygulamalar

Online stüdyolarla evde egzersiz trendi devam edecek

Pandemi döneminde spor salonlarının ve stüdyoların kapatılmasıyla birlikte evde spor yapabilmenin yollarını arayarak, online stüdyolar ve online dersler sayesinde sadece matımızı serebileceğimiz kadar bir alanda bile aktif bir yaşam sürdürmenin mümkün olduğunu gördük. Bağımsız medya araştırma şirketi Comscore’un yayınladığı rapora göre 2020’nin Mart ayı itibariyle online ortamdaki fitness videolarının ve online egzersiz stüdyolarının kullanımında %147 gibi ciddi bir artış yaşandı. Haziran ayındaysa dünyanın en büyük video platformu olan YouTube, ‘evde egzersiz’ içerikli videoların izlenme sayılarında %515’lik bir artış olduğunu duyurdu. Özel antrenörlerle bire bir çalışmaya imkan verecek, kişiselleştirilmiş egzersiz programları sunan online stüdyolar gelecek dönemin wellness trendleri arasındaki popülerliğini koruyacak. Özellikle içinde yogadan crossfite, pilatesten fitnessa her türde egzersizin yer aldığı; dilediğiniz egzersiz koçundan bire bir ya da grupla ders almanıza olanak sağlayacak online egzersiz stüdyoları 2021’in en öne çıkan wellness trendleri arasında olacak. 

Psikedelik maddelerin kontrollü kullanımı bilimsel araştırmaların odağında olacak

Psikedelik maddelerin ve bu maddeleri içeren doğal bitkilerin tedavi ve terapi amaçlı kullanımı pek çok kültürde binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Son yıllarda bilim dünyasının yakından ilgi gösterdiği psikedelik maddelerin ruh, zihin ve beden sağlığına katkıları ve yan etkileri önümüzdeki yıllarda bilimsel araştırmaların merkezinde yer alacak. Psikedelik destekli terapiler ve psikedelik maddelerin ilaç endüstrisinde kullanımı 2021 yılında çok daha ön planda olacak.

Çalışma ve terapi ortamı kapalı kapılar ardından açık havaya taşınacak

Ofislerin kapatılması ya da işyerlerinde kısıtlamalara gidilmesi, çalışma ortamlarımızı evlerimize taşımamıza neden olmuştu. Yeni dönemde aşı bulunmuş olsa da, eski normale uzun bir süre daha dönemeyeceğimiz bir gerçek. Toplantılar ve terapi uygulamaları dijital ortama taşınmış olsa da, dijital ortamların dışında açık hava buluşmaları da bu dönemde trend haline gelecek. Bu nedenle özellikle açık havada yapılan ‘yürüyüş toplantıları’ ve ‘yürüyüş terapisi’ gibi uygulamalarda 2021 itibariyle hızlı bir artış yaşanması öngörülüyor.

Temassız spa ve wellness uygulamaları ilgi görecek

Kaygı ve endişe duymadan spa merkezlerine giderek masaj yaptırabilmek bir süre daha mümkün olmayacak gibi görünüyor. Bu nedenle yeni dönemde insan eliyle, temas gerektirerek yapılan masaj gibi spa uygulamalarının yerini kriyoterapi, kompresyon terapisi, tuz mağaraları, kızılötesi saunalar, hiperbarik odalar gibi insan teması gerektirmeksizin rahatlama ve iyileşme sağlayan temassız wellness hizmetleri alacak.  

Yaşamlarımızda bu kadar fazla değişim yaşanmışken, 2021 yılının öne çıkan wellness trendleri tabii ki bunlarla sınırlı olmayacak. Ruh sağlığı alanında dijitalleşme, evde egzersiz uygulamalarındaki inovatif yenilikler, bitki bazlı beslenme uygulamaları, evde spa gibi pek çok farklı wellness trendini ve wellness dünyasında beklenen yenilikleri ve gelişmeleri hafta boyunca detaylı olarak inceleyeceğimiz yazılarımızda bulabilirsiniz. 

Kaynaklar: Mind Body Green, Forbes

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale