X

2020’yi geride bırakırken: 2020 yılından öğrendiklerinizin değerlendirmesini yapmaya ve yeni başlangıçlar için beyaz bir sayfa açmaya hazır mısınız?

İnsanlık tarihinin belki de en zor yıllarından biri olmaya aday olan 2020 yılını geride bırakmamıza çok az bir süre kaldı. 2020, hepimiz için oldukça zorlu virajlarla dolu, çıkışından çok inişi bol olan, ancak bir o kadar da dönüştürücü ve hayatımızı kökünden değiştiren bir yıl oldu. İş yaşamımız, çalışma şeklimiz, alışkanlıklarımız, ilişkilerimiz, eğitim sistemi, ekonomik düzen radikal bir değişim fırtınasının içinde sürüklenirken; bir taraftan da hayat aynı hızında akıp gitmeye devam etti.

Hem ülkemizde hem dünyada ardı arkası kesilmeyen yangın haberleri, Covid-19 virüsünün Çin’den tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte yaşadığımız ve hala hayatımızın merkezindeki varlığını korumaya devam eden korku, panik ve kaygı gibi duygular; pandeminin beraberinde getirdiği küresel bir ekonomik kriz ve belirsizlik atmosferi, İzmir’de yaşanan üzücü deprem haberi ve bir kez daha yüzleştiğimiz deprem gerçeği derken 2020 hepimizin hem kendisiyle hem de doğaya verdiği zararla yüzleşmek zorunda kaldığı, bitmesi için gün saydığımız bir yıl olarak hafızalarımıza kazındı.

2020 yılı hayatımızda neleri değiştirdi?

Yaşanan tüm olumsuz deneyimler kendimizi zaman zaman çaresiz ve umutsuz hissetmemize sebep olsa da, bir taraftan da aslında ne kadar fazla şeye sahip olduğumuzu fark ederek tüketim alışkanlıklarımızı sorguladık; şükredecek ne kadar çok şeyimiz olduğunu anlayarak önceliklerimizi tekrar gözden geçirdik; sağlığın hayattaki her şeyden daha değerli ve öncelikli olduğunu hatırlayarak sevdiklerimize ve hayata uzaktan da olsa daha sıkı sarıldık; hayatta gözden kaçırdığımız küçük anların, önemsemediğimiz küçücük şeylerin bizim için ne kadar değerli hale geldiğine tüm dünyayla birlikte şahit olduk.

Sosyalleşme davranışlarımız değişti

Hepimizin hayatının sıradan bir parçası olan hafta sonu görüşmeleri, iş sonrası buluşmaları oldukça uzun bir süreliğine rafa kalktı. Sevdiklerimizle uzaktan görüşmenin yollarını ararken bugüne kadar kurduğumuz bağları ve samimiyetimizi sorguladık. Dostluklarımız, romantik ilişkilerimiz, ailemizle kurduğumuz bağlar sınandı. Kimi zaman uzakların yakın olabildiğini, bazen de yakınların aslında ne kadar uzak olduğunu gördük. Hayatımızdaki toksik insanları ve o kadar da gerekli olmayan ilişkileri analiz ederken, bazen de geri planda kalmış, bizim için ne kadar önemli olduklarını anladığımız dostlarımızı ve sevdiklerimizi yeniden bulduk.

Yaşam alanlarımız değişti

Çoğumuzun sadece uyumak için girdiği evlerimiz zamanımızın tamamını geçirdiğimiz mekanlar haline geldi. Bazen iş yerimiz, bazen spor salonumuz, bazen sanat atölyemiz olan evlerimizi çok daha yaşanabilir kılmak için düzenlemeler yapmak durumunda kaldık. Fazlalıklardan kurtulduk, evlerimizi sadeleştirmeye ve daha yaşanabilir kılmaya çalıştık. Kimimiz duvarların rengini yeniden keşfetti, kimimiz eşyalarının yerlerini değiştirdi, kimimiz daha önce hiç ihtiyaç duymadığı ama evde zaman geçirdikçe eksikliğini fark ettiği şeyleri satın aldı.

Alışkanlıklarımız değişti

Temiz havanın, doğayla iç içe olmanın, bir yerden bir yere giderken yürümenin bile ne kadar önemli olduğunu anladık. Dışarıda geçirdiğimiz anlarda daha derin nefes aldık, ağaçlara başka bir gözle baktık. Dört duvar arasına sığan yaşamlarımıza renk katabilmek için evde keyifli zaman geçirmenin yollarını aradık. Mevsimlerin geçip gitmesini, doğanın değişmesini, ağaçlarda açan çiçekleri bu sene evlerimizin penceresinden izlemekle yetindik. Plajda değil, balkonda güneşlendik. Restoranları evimize taşıdık; dünya mutfağının farklı lezzetlerini sofralarımıza taşıyabilmek için amatör girişimlerde bulunduk. En iyi ekmeği yapabilmek için yılmadan, yorulmadan çabaladık. 

Hayatımızda değişen ne kadar fazla şey olursa olsun, insan beyninin değişimlere hızlıca adapte olma ve uyumlanma konusundaki kapasitesine bir kez daha hayran olduk. Zorlandık, sıkıldık, bunaldık, yorulduk ama mutlu olmanın, sakin kalmanın, zamanımızı güzel şeylerle doldurmanın, kendimize ve sevdiklerimize zaman ayırmanın, planlarımızı yeni normale göre uyarlamanın bir yolunu öyle ya da böyle bulduk

2020 yılından kendiniz için hangi dersleri çıkardınız?

İyisiyle, kötüsüyle bir yılı daha geride bırakırken, 2021 yılının nasıl sürprizlerle geleceği hepimiz için bir merak konusu. Hepimizin bu yılı çok daha endişeli karşılayacağı ve zihinlerimizin bir köşesinde ‘Acaba gelen gideni aratacak mı?’ sorusunun varlığını koruyacağı kaçınılmaz bir gerçek. Ancak yeni bir yıla yeni başlangıçlarla ‘merhaba’ demeden önce, 2020 yılının size öğrettiklerini, hayatınıza getirdiklerini ve götürdüklerini değerlendirmek; kızgın da olsanız, kırgın da olsanız, hayal kırıklığına uğramış gibi de hissetseniz size yaşattığı tüm duyguları kucaklayarak ona teşekkür etmek; yavaş yavaş kapanışını yaparak sizde bıraktığı etkileri gözden geçirme zamanı.

Aşağıdaki sorular, bu yıl neler yaptığınızı, tüm zorluklarla nasıl başa çıktığınızı, neler öğrendiğinizi ve neleri sorguladığınızı özümsemenize yardımcı olacak. 

  • Bu yıl kendim için, sevdiklerim için ve dünya için yaptığım en anlamlı şeyler nelerdi?
  • Hayatımın kontrolüm dışında gerçekleşen olaylarla dolu olması bana nasıl hissettirdi?
  • Karşılaştığım zorluklara hazırlıklı olabilmek için elimden gelen her şeyi yaptım mı?
  • İnatla ve gereksizcesine tutunduğum, boşa kürek çektiğim konular nelerdi?
  • Çözmeden bıraktığım sorunlarım, bitirmediğim işlerim ya da tamamlayamadığım hedeflerim neler?
  • Zihnimde en baskın olan, en fazla takılıp kaldığım düşünce hangisi oldu?
  • Yıl boyunca başa çıkmakta en zorlandığım duygu hangisiydi ve en çok hangi konularda duygusal desteğe ihtiyacım oldu?
  • Yaşama nasıl daha çok dahil olabilir, nasıl daha iyi yaşayabilirdim?
  • Bırakmak istediğim hangi alışkanlıklarımdan kurtuldum, yeni kazandığım alışkanlıklarım neler oldu?
  • Neyi değiştirebilseydim daha fazla tatmin olduğumu hissedebilirdim?
  • Kendim olduğumu hissetmediğim anlar ve yanında kendim gibi davranamadığım insanlar hangileriydi?
  • Hayatımda gerçekten istemediğim kimlere ve nelere tahammül gösterdim?
  • Yaşamın karşıma çıkardığı zorlukları hangi yollarla tolere edebildim?
  • Kendi istediğim için değil, mecbur olduğum için verdiğim kararlar neler oldu?
  • Kendimi ve sevdiklerimi oldukları gibi kabul etmekte en çok zorlandığım noktalar neler oldu?
  • Kendimi daha iyi hissetmek için hobilerime ve ilgi alanlarıma yatırım yaptım mı?
  • En fazla kimin, hangi hatasını affetmekte zorlandım? Hangi konuları affedemediğimi fark ettim?
  • Daha önce farkında olmadığım, bu yıl farkettiğim güçlü bir özelliğim ne oldu?
  • Daha önce farkında olmadığım, bu yıl farkettiğim zayıf bir özelliğim ne oldu?
  • Hayatıma değer katan, beni bir adım ileri taşıyan ve bana ilham veren en önemli 3 insan kimdi?
  • Bu yıl benim için öncelikli olan, yaşamımda büyük değişimlere yol açan en önemli konu hangisiydi?
  • Hayatımda daima var olduğunu ve sonsuza kadar yanımda olacağını bildiğim insanlar kimler?
  • Daha önce hayatımda olup bu yıl hayatımda olmayan insanlar kimlerdi?
  • Beni korkutan, endişelendiren ve kaygı yaratan şeylerin hangileri gerçek birer tehdit, hangileri zihnimin ürünüydü?
  • Değişmek için kendime koyduğum ve ulaşmaya çalıştığım hedefler, beni geliştiren hatalarımı görmemi zorlaştırdı mı? Öyleyse, bakış açımı nasıl değiştirebilirim?
  • Değişimimi başkalarının değişimiyle ne kadar karşılaştırdım? Kendimden beklediklerim, toplumun benden bekledikleriyle örtüşüyor muydu?
  • Büyümeye, değişmeye ve dönüşmeye devam ederken hali hazırda başardıklarım için kendimi kutladım mı?
  • Karşılaştığım tüm zorluklara rağmen etik anlayışımın ve değerlerimin dışında olan şeyler yaptım mı?
  • Öldükten sonra dünyaya bırakmak istediğim manevi mirasım için hangi adımları attım?
  • Bu yılı baştan yaşayacak olsaydım, neleri değiştirmek isterdim?

Tüm bu soruların, cevaplarını bir anda verebileceğiniz kadar kolay sorular olmadıklarının farkındayız. Koskoca bir yılı, hem de hayatımızda belki hiç olmadığı kadar derin izler bırakan bir yılı değerlendirmek o kadar da kolay değil. Ancak önünüzde bu soruları cevaplamak için kocaman bir ay var ve yeni bir yıla yepyeni bir sayfa açarak, taze ve güzel bir başlangıç yapabilmeniz için önce biten defterinizin kapağını kapamanız gerekiyor.

Kendiniz için çıkardığınız derslerle öğretici bir veda; yeni hedeflerinizle keyifli bir başlangıç yapabilmeniz dileğiyle…

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale