X

2020’yi daha kaliteli yaşamak için 10 altın kural

Evet, her yeni yıl, yeni başlangıçlar, hayaller, hedefler, planlar, umutlar, beklentiler, fırsatlar, olasılıklar demektir… Her yeni yıl yeni bir ben, yeni bir arayış, yeni bir farkındalık… Fakat çoğu kişi için yeni bir yıl, kendin için yaşayamadan, farkına varamadan, zevk alamadan geçen bir yıla veda. “İnsanlar yaşlarını, arkalarında bıraktıkları yıllarla değil, ne kadar anlamlı yaşadıklarıyla ölçmelidir.

Kimler hayatını anlamlı yaşıyor, aldığı her nefese, sağlıkla atan bir kalbe, var olan güzellikleri görebildiğine şükredebiliyor?

Kimler sahip olduklarının kıymetini biliyor?

Enerjisini gidene değil de, şu an sahip olduklarına aktarıyor, olana değil de “ne yapabilirim”e odaklıyor?

2020’yi daha kaliteli yaşamak için 10 altın kural

  1. Hayatımın yüzde yüz sorumlusu benim. Bu kuralı en başa yazdım çünkü hayatında her ne yaşıyorsan, hayatına kimleri çekiyorsan bil ki bunu sen yaratıyorsun ve değiştirebilecek tek kişi de sensin. Suçlamaktan vazgeç ve kendi gücünü onaylamaya başla. Zihindeki düşünceler değişmeden, eski davranış modelinin yerine yenisini almadan, sorumluluğu bir başkasının ellerine vererek ne yazık ki yaşam değişmiyor. Farkında ol. Bir şeyleri değiştirmek istiyorsan önce kendini ve düşüncelerini değiştir.
  2. Duygularınla savaşmaktan ve onları değiştirmeye çalışmaktan vazgeç. Korkuna ve endişene rağmen ilerle. Tüm korkular, endişeler çocuklukta yaşadığımız deneyimlere yüklenen anlamlarla oluştu. Doğal olarak onu yok etmen mümkün değil ama ona rağmen ilerlemen mümkün. Örneğin bir sunum yapacaksın ama zihninde konuşan bir ses var: “Ya yetersiz kalırsam?’’ Onu yok etmeye çalışma, o duyguna rağmen yap. Her şeye rağmen ilerle. Sen ilerledikçe ve yapmak istediğin şey için adım attıkça, o duygu küçülecek ve sen büyüyeceksin.
  3. Evren siz bakarken üstünü değiştirmeyi sevmez. Neye odaklanırsan orayı büyütürsün. Bir şeye, arzuya, hastalığa, ilişkinin devamlılığına, tartışmamaya, başarılı olmaya aşırı odaklanmak o sorunu gidermiyor, aksine büyütüyor. Çok hastaydım ve ertesi gün çok önemli bir çalışmam vardı. O kadar çok uğraşmıştım ki onu iyileştirmek için sanki daha da arttı. Eğitime başladığımda hastalığa odaklanmak yerine anlatacaklarıma odaklandığımda hastalık orada yoktu. Ne zaman evlenme takıntısından vazgeçtim, evlendim. Ne zaman çocuk yapmaktan vazgeçip serbest bıraktım, çocuğum oldu. Ne zaman insan kaybetmekten korkmayı bıraktım, daha sağlam ilişkilerim oldu. Bazen bir şeye sahip olmak için aşırı istekten vazgeçmek gerekir.
  4. Odak noktanızdaki düşünceler sizi içine çeker. Aman dikkat ağzından çıkan her cümleye. Rahibe Teresa’ya sormuşlar “Savaş karşıtı yürüyüş var, katılmak ister misin?” “Hayır” demiş Rahibe Teresa “Barış yanlısı bir yürüyüş yaptığınızda katılırım.”O zaman bolluk ve bereket ile ilgili olan düşüncelerini gözlemle. Hayatta bir zorlukla karşılaştığında ne yaptığına bak. Nasıl bir tepki veriyorsun? Şikayet mi ediyorsun, “Yine aynısı oldu, bende şans olsa…” deyip egonu tatmin mi ediyorsun, yoksa olumsuzu fırsata çevirmenin yollarını mı arıyorsun? Dürüst ol. Hayatta bir zorlukla karşılaştığında nasıl bir tepki veriyorsun? Seni üzen birini hemen hayatından çıkarıyor musun, yoksa onu anlamaya mı çalışıyorsun? Paran bittiğinde “Eyvah şimdi bittik!” mi diyorsun, yoksa “Olsun, yeni fırsatlar çıkacaktır karşıma” mı diyorsun? Bolluk var olmayla, yaratıcılıkla, varlık bilinciyle ilgilidir. Yokluk ise kurban rolüyle ve şikayetle ilgilidir.
  5. SAVUNMAYA geçtiğin her an, içindeki çocuğun çığlığıdır. Diyor ki “benim düşüncelerim önemli” ya da “ben değerliyim” ya da “beni dinle“, “beni anla“, “beni onayla“, “beni sev“… Biri seni sinirlendirdiğinde hangi düşüncelerin devreye giriyor bak. O an de ki; “Şu anda beni öfkelendiren şey ne? Oluşturduğum hangi inanç?“Tepkilerinizin şu anla bir ilgisi yok. Tamamen çocukluğunuzda oluşturduğunuz inançlarla ilgilidir. Yine bir örnekten gideceğim. Bir danışanımın yöneticisiyle olan iletişimsizliğini ele alacağım. Konuşunca ortaya çıkan durum şu: Yönetici işin nasıl olması gerektiğini söylüyor, danışanım ise “yaptığım şeyi beğenmedi” olarak algılıyor ve savunmaya geçiyor. Tam bu noktada devreye anneden ve babadan alamadığın spiritüel ihtiyaçlar devreye giriyor. Seminerlerimde derinden incelediğim bir konudur bu.
  6. Şiddetsiz iletişim der ki; senin ihtiyaçların önemli ama karşı tarafın da ihtiyaçları çok önemli. Önceleri kendi ihtiyaçlarımı, duygularımı rahatça söylerdim; karşı taraf yıkılmış mı, dağılmış mı, gömülmüş mü göremezdim. Onun ihtiyaçları ne anlayamazdım. Şimdi ise önceliğim duygularımı ve ihtiyaçlarımı ifade ettikten sonra, karşı tarafı da anlamaya çalışmak. Onun ihtiyaçları neler? Onun duyguları neler? Yaptığı şeyin altında yatan şey ne? Bu bir empati değil. Cevapları karşı taraftan duymalısın. Yorum katmadan. Karşı tarafa ihtiyaçlarını, tam olarak ne beklediğini anlatmadan ve onun ihtiyaçlarını dinlemeden bir iletişim kurman mümkün değil.
  7. “Senin için küçük, önemsiz görünen bir davranış, hareket, bakış, söz diğerinde fırtınalar koparabilir, depremler oluşturabilir. İşte bunun adı karmadır. Hesabı gelince öderiz. Karma, menüdür. Kader ise, menüden ne seçtiğindir.” Bu nedenle ne yaptığın, ne söylediğin ve nasıl düşündüğün çok önemlidir. Şu anda uğradığın haksızlık belki de farkında olmadan birine yaptığın haksızlığın karmasıdır. Ki öyle, aman dikkat diyorum.
  8. Kendini doldurmadan zamanında ifade et. Ve sakın ifade etmeden anlaşılmayı bekleme. Çünkü seni anlamayacak sen ifade etmediğin sürece. Boşuna surat asma. Her zaman söylediğim şey duygularını ifade et. Öfkelisin, dolusun, kırgınsın ve seni anlamasını bekliyorsun. Destek bekliyorsun ama söylemiyorsun. Sonra bir yerde patlıyor ve kendini kaybetmiş buluyorsun. Neden? Çünkü duygularını zamanında ifade etmedin.
  9. Duygularını ifade ettiğin kadar özgürsün. “Asla maske takma! Öfkeliysen öfkeli ol. Bu risklidir, ama gülümseme, çünkü bu dürüst olmaz. Tüm mekanizman ters yüz olmuş. Çünkü kızmak istediğinde kızmadın, nefret etmek istediğinde etmedin. Şimdi sevmek istiyorsun, aniden mekanizmanın çalışmadığını fark ediyorsun. Öfkesini bastıran insanlar hep çok yerler. Öfkeli insanlar daha fazla sigara içerler. Çünkü öfke tırnak ve dişlerden boşaltılır. Sahici ol! Şimdiki zamana sadık kal. Çünkü tüm yalanlar geçmişten ya da gelecekten içeri sızar. Geçmişi bir yük gibi üzerinde taşıma; gereksiz yere de gelecekle uğraşma!”
  10. Hayatta her zaman kaçtığın şeyle sınanırsın. Kaçmak çözüm değildir. Ancak yüzleşerek içinden geçebilirsin. Ne olursa olsun kendin ol. Önceleri sevilmek için içimden yüzlerce kez hayıra karşı evet derdim. İşe yaramadı. Onaylanmak için 4 kişinin yaptığı işi tek başıma yapardım, işe yaramadı. Değer görmek için kendime tecavüz ederdim, sonuç değersizlik. Öğrendim ki kendimi sevmeden, sevemiyor ve sevilmiyorum. Yüzleşmeden özgürleşemiyorum. 

Binlerce şükür hayatıma giren, görevini tamamlayıp çıkan herkese, beni üzen, kıran, inciten, neşelendiren, kabul eden, eleştiren, haksızlık eden… Hepsi ben ve benim yansımalarım. Temizlemem gereken karmalarım. Hayat şahane, acısıyla, tatlısıyla.
Yeni ve harika bir yıl diliyorum herkese…

İlginizi çekebilir: En güzel aşk kendimizi sevmekle başlar: Kendini sevmenin 7 tanımı

Tuba Kaytaş: Türkiye’nin ilk nefes koçlarından olan Tuba Kaytaş, Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. İlk nefes eğitimini 2005 yılında Judith Kravitz’ten aldı. Nefesin hayatına ve kendisine yaptığı muazzam değişikliği fark edince deneyimlediği tüm güzellikleri insanlarla paylaşabilmek için yoluna nefes eğitmeni olarak devam etmeye karar verdi. 2009 yılında Ommira Kişisel Gelişim Merkezi’ni kurdu. Bu süreçte yaptığı çalışmaları ve deneyimlediklerini Özgür Kocaeli Gazetesi’nde kişisel gelişim konularında yazılar yazarak paylaştı. Yıllardır içinde bulunduğu nefes seminerlerinin ardından bilgi ve tecrübelerini 2012 yılında yayımlanan ilk kitabı Nefes’le Mucizelere Giden Yol adlı kitabında topladı. Araştırmacı ve yenilikçi bakış açısıyla, nefesle ilgili her konuyla ilgilenerek yoluna devam eden Kaytaş, Nefesimizin düşüncelerimizi etkilediğini fark edince kendi yöntemini geliştirip nefesi duygularla bütünledi. 8 yıllık çalışmaları ve eğitimleri sonucu geliştirdiği Nefs-i Terapi yöntemini aynı isimli kitapla paylaşmaya karar verdi. 3. Kitabı olan Bedenin Şifresi ile okuyucularına bedeni tanımanın ve şifanın yollarını sundu. 4. Kitabı olan 1 ile ilişkilere farklı bakış açısıyla bakabilmeye rehber oldu. Türkiye’nin İlk Transformal Nefes Koçları’ndan olup, daha sonra kendi sistemini kuran Kaytaş, nefesin en doğal halini Bütünsel Nefes’te birleştirdi. Şu anda Nefes Kampları düzenliyor, sorgulanabilir sertifikalı olan Profesyonel Nefes Uygulayıcılık Eğitimleri veriyor ve kendi sitesi olan www.nefesatolyesi.com da yazı yazmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale