X

2017 yazının dekorasyon trendi: Maksimalizm

80’li yılların sonundan 90’lı yılların ortasına kadar evler, mobilyacılara özel olarak yaptırılan kızılımsı veya koyu kahve ceviz konsollar, vitrinler, yemek masaları ve dolaplarla döşenirdi. 2000’li yılların başında renkler açıldı, açık kahve cilalar, bejler ve beyazlar moda oldu. Öyle ki bazı evlerin duvar renginden halısına, dolaplarından, koltuklarına, hatta ev tekstiline kadar beyazlara büründüğüne şahit olduk.

Sonra country ve rustik trendi geldi. Kütüklerden sehpalar, paletlerden koltuklar yapıldı. Bu arada dünya “kendin yap” kavramıyla tanıştı. YouTube videoları, pinterest görselleriyle insanlar marketlerden kaptıkları paletleri birleştirdiler, kumaşları diktirip içini elyafla doldurdular, sahilden taşlar topladılar, sanayiye gidip tekerlekler yaptırdılar, cam kestirdiler. Teknoloji ve bilgi paylaşımı herkesin içindeki potansiyel tasarımcıyı ortaya çıkarmasına olanak tanıdı. Son olarak endüstriyel dekorasyon trendiyle tanıştık. Bu sefer su boruları aydınlatmalara, soba boruları ev aksesuarlarına dönüştü ve onların dönemi de geride kaldı.

Gelelim 2017 yaz sezonuna…

Bu sene yaşam alanları geçtiğimiz dönemlere göre çok daha renkli.

Günümüz modası aslında, bundan önceki trendlerin iç içe geçmiş hali gibi.

Maksimalistlik; 2017 modasının anahtar kelimesi. Farklı malzemeler, bir arada kullanılmış doku ve desenler var. Yavaş yavaş dünya oryantalizme dönüyor, İskandinav tarzı sade mobilyalar, doğu esintileri taşıyan halılar ve puflarla birlikte kullanılıyor, duvarlara mottolu çerçeveler asılıyor, hasır sepetler arzu nesnesi haline geliyor ve ortaya hoş bir eklektik çeşitlilik çıkıyor. Bu yılın dekorasyon trendini tek bir kelimeyle anlatmak istersek bu “karıştır” olurdu.

Peki nasıl “karıştır”abilirsiniz?

Farklı dönemleri bir arada kullanın.

Annenizden kalma bir konsol, vintage kavramını da sıradanlaştırdığımızdan beri sizin için cazibesini yitirmiş olabilir. Fakat modern döşenmiş bir mekanın içinde kullanılan tek bir vintage parça, büyük fark yaratır. Eski ve karanlık algısını azaltmak için duvarlar açık renk, tamamlayıcı mobilyalar metal veya pleksi gibi zıt bir materyal olsun.

Duvarları boş bırakmayın.

Son zamanların en popüler akımlarından biri “wall art”, duvarlara asılan çerçevelenmiş posterler, ahşap veya metal 3 boyutlu harfler ve yazılarından oluşuyor.

Doğu-batı sentezi yapın.

Siyah beyaz grafik desenli halınızın üzerine, kuzey afrika esintili kilim veya deri puf koyabilir, koltuğunuzun üzerine faslıların “düğün örtüsü” ismini verdikleri el işlemesi örtülerden atabilir, ya da en basit haliyle modern koltuğunuzu oryantal etkiler taşıyan kırlentlerle tamamlayabilirsiniz. Çok fazla doğu dokunuşun boğucu olabildiği gibi, çok fazla batı da bazen sıkıcı olabiliyor.

Atın.

Evinizden fazlalıkları atın. Sadece anlamlı parçalar kalsın. Bir arkadaşınız İspanya’dan yelpaze getirmiş olabilir, veya siz Londra’ya gittiğinizde telefon kulübesi şeklinde biblo almış olabilirsiniz. Bu ve bunun gibi küçük hediyeliklerden kurtulun, mümkünse bundan sonraki gezilerinizde de almaktan kaçının. Hem paranıza, hem göz zevkinize yazık. Onun yerine ülkenin lokal bir mağazasından daha kalıcı ve kullanışlı bir obje alabilirsiniz. Çünkü maksimalizmin anlamı “evrensel hediyelik eşya dükkanı” demek değil.

Yeşile dönün.

Son yıllarda doğaya ve doğala dönüş hızlandı. Pantone’nin 2017 yılının rengi olarak “Greenery”i (yeşil) seçmesiyle yeşiller sardı etrafımızı. Bence yeşili duvar veya mobilyada kullanmak yerine minimum düzeyde tutup evinizde büyük tropikal saksı bitkileri yetiştirebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Evcil hayvanlar için zehirli olmayan, bakımı kolay salon bitkileri

Aynı renkte farklı desenler kullanın.

Farklı renk ve desenleri karıştırıp iyi bir sonuç elde etmek çoğu insan için zorlayıcı olabilir. Bunun yerine yaşam alanlarınızda aynı renkte farklı desenleri bir arada kullanabilirsiniz. Örneğin siyah ve beyaz geometrik desenli yatak örtüsünün üstünde, siyah beyaz şal desenli yastıklar kullanın ve farkı kendiniz deneyimleyin. Bu sezon turuncu ve mercan rengi de yükselişte.

Takım ruhu yok oldu.

Sizin de mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Artık evlerde bir masanın etrafında altı sandalye toplanıyor. Biri pleksi, biri ahşap, biri metal biri deri döşemeli-krom ayaklı, biri plastik, biri rattan olabiliyor. Devir özgürlüklerin devri. Yemek odası takımımızın sandalyesi kırıldığında takımı değiştirmek yerine, iki tane farklı sandalye ekleyerek evimize kendimizden bir şeyler katmak, içinde bulunduğumuz dönemin bize sağladığı en büyük kolaylıklardan biri oldu. Aslında bu dönem, tek bir mağazadan alınmış takım mobilyalar yerine, her bir parçaya kişisel dokunuşlarımızı ekleyebileceğimiz “mix and match” (karıştır eşleştir) dönemi.

İç mekan aksesuarlarınızı bahçeye çıkarın.

Dünyada şu an “in-out” trendi yükseliyor. Teras ve bahçelerde suya dayanıklı, uzun ömürlü rattan, tik ve benzeri malzemelerden oturma grupları kullanmak tabii ki en kolayı. Fakat ufak dokunuşlarla mobilya mağazalarının size sunduğu ve her evde üç aşağı beş yukarı aynı olan bahçe mobilyalarına kendiniz ekleme ve çıkarmalar yapabilir, belki sehpanın altına kilim serebilir, aydınlatma olarak salonunuzdaki abajuru kullanabilir kullanabilir ya da en azından su geçirmeyen kırık beyaz minderlerin üstüne renkli yastıklar ekleyebilirsiniz. Fener ve şamdanlar, belki hasır sepet ve gazeteliklerle terasınızı daha yaşayan bir mekan haline getirebilirsiniz.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Alaz Balıklı: İzmirli. Bornova Anadolu Lisesi, Viyana Teknik Üniversitesi mezunu. Mimarlık bölümünü bitirdikten sonra Türkiye'ye dönerek 2 yıl boyunca çeşitli mimarlık ofislerinde çalıştı. 2015 yılının sonuna doğru hayallerinin peşinden giderek Design Markett, 2016 yılında ise ALASIA studio'yu kurdu. Kışın İstanbul'da, yazın Alaçatı'da yaşıyor, Alaçatı Design Markett'in kreatif direktörlüğünü yapıyor. Çocukluğundan beri styling yapıyor, gardırobunu bir moda arşivi olarak görüyor. Modayı yazmayı da, uygulamayı da, üretmeyi de çok seviyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale