X

2016’da bizleri bekleyen wellness trendleri

2015 sağlıklı yaşam trendleri açısından muhteşem bir yıldı. Sağlıklı besinlerden oluşan tabaklar tüm öğünlerimize girdi, hatta Instagram sayfalarımızı süstedi. Etrafımızdaki fitness tutkunlarının sayısı arttı, veganları daha çok aramıza almaya ve restoran menülerinde onlara daha fazla yer vermeye başladık.

Sağlıklı yaşam konusunda 2016’nın çok daha iyi olacağını düşünüyoruz. İşte bu yıl boyunca karşımıza çıkması muhtemel sağlıklı yaşam trendleri:

1. Bildiğimiz meyve suyu kavramı değişiyor

2015 yılı, dünyanın dev meyve suyu üreticileri için oldukça verimli bir yıldı. Coca Cola, Suja isimli meyve suyu şirketinin yüzde 30 hissesini 90 milyon dolar karşılığında satın aldı. Birçok meyve suyu firması 2016 için büyük planlar yapıyor. Ancak 2016’da yeni oyuncular, sahnede daha fazla yer kaplayacağa benziyor. Bu yeni oyuncuların en büyük kozu, meyve suyunun sınırlarını genişletip sebze suyunu da dahil etmeleri. Juicero isimli bir Amerikan şirketi ise işi daha da ileri götürüp evde kendi sebze suyunuzu hazırlayabileceğiniz makineler üzerinde çalışıyor. Bu makinelerin 2016’nın ilk yarısında piyasaya çıkması bekleniyor.

Sağlıklı beslenme konusunda 2015’in en çok öne çıkan yiyeceği avokadoydu.

2. ‘Athleisure’ girişimleri artıyor

2015 yılında Merriam-Webster sözlüklerine yeni bir kavram girdi: Athleisure… Atlet ve boş zaman anlamına gelen ‘leisure’ kelimelerinin birleşiminden oluşan bu kelime, aslında moda dünyasının bir terimi. Günlük hayata adapte edilmiş spor kıyafetlerini ifade ediyor. Anlaşılan 2016 yılında spor taytları, renkli spor ayakkabıları ve rengarenk üstleri günlük hayatta da giyenleri daha fazla göreceğiz. Dünya devi spor markalarının yanı sıra dünyaca ünlü modacılar ve bir sürü küçük girişimci bu alana yatırım yapmaya başladı.

3. Her şey dahil wellness stüdyolar çoğalıyor

Wellness bir yaşam şekli oldu. Artık yoga dersinden çıkıp soluğu hamburgercide alamazsınız. Yoga yapıp sonra da sağlıklı bir öğün tüketmelisiniz. Aynı şey mistik tedaviler için de geçerli. Bu tür şeylerle ilgilendikten sonra sizin gibi düşünen insanlarla tanışmak istemeniz çok normal. Son dönemde ABD’de bu ihtiyaca karşılık veren yerlerin sayısı hızla artıyor. Bazıları 10 bin metrekareyi bulan bu merkezlerde yoga ve meditasyon stüdyoları, etkinlik alanı, kafe gibi birçok şeyi aynı anda bulmak mümkün. 2016’da bu merkezlerin sayısının artacağına hiç şüphe yok.

4. Avokadolu yemek tarifleri listelerde yükseliyor

Avokado ve ve domatesle yapılan bir tür Meksika yemeği olan “guacamole” fırtınası aslında Temmuz 2015’te New York Times yiyecek yazarı Melissa Clark’ın bir yazısıyla başladı. Öyle ki ABD Başkanı Barack Obama bile guacamole’den bahseder oldu. Sağlıklı beslenme konusunda 2015’in en çok öne çıkan yiyeceği avokadoydu. Öyle görünüyor ki 2016 yılında avokadoyla yapılan daha birçok tarif keşfedeceğiz. Avokadolu tariflerimize göz atabilirsiniz.

5. Sağlıklı yaşamın sesi duyuluyor

Seslerin ve müziğin en derin duygularımıza yeteneğine sahip olduğuyla ilgili sayısız araştırma var. 2015 yılında zihinsel yolculuğu destekleyen müzikler alanında epey gelişme yaşandı. 2016 yılında bu müzik türlerinin gelişeceğinden hiç şüpheniz olmasın. Meditasyonu kolaylaştıran bu tür müzikler, sağlıklı yaşamın sesi olmaya aday.

6. Tatiller daha sağlıklı hale geliyor

Artık insanlar tatillerinde lüks veya macera değil daha çok sakinlik ve sağlıklı seçimler arıyor. Meyve ve sebze suyu barları, SPA’lar, sağlık merkezleri, masaj, spor salonu gibi imkanlar otellerin en çok tercih edilen özellikleri arasına girdi.

Artık insanlar tatillerinde lüks veya macera değil daha çok sakinlik ve sağlıklı seçimler arıyor.

7. Daha dengeli bir iş hayatı

Hepimiz hayatta dengeyi arıyoruz. Öyle ki artık denge unsuru, kurumsal dünyanın da gündemine oturmuş durumda. Wall Street Journal’da geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir makalede, artık yeni neslin işvereninden beklentilerinden birinin de iş yerinde denge olduğu yazıyordu. Eğer dünyanın adrenalini en yüksek iş ortamlarından biri olan Wall Street’te bunlar yaşanabiliyorsa, her yerde yaşanabilir. Hatta bir sonraki durak, Silikon Vadisi bile olabilir.

8. Yeni buluş: Duyusal yoksunluk havuzu

500 kilo tuz atılmış bir havuz düşünün. Sesten, ağırlıktan, ışıktan uzak. Kapkaranlık bir havuzda yüzdüğünüzü hayal edin. İşte son dönemin en yeni wellness trendi; duyusal yoksunluk havuzu. Tüm vücutta rahatlama sağladığı bu havuzları şimdiden ağır fiziksel antrenman yapan sporcular kullanmaya başladı. Bu havuzların sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da stresten arındırma işlevi gördüğü söyleniyor.

9. Evler artık korumalı alana dönüşüyor

Marie Kondo’nun The Life-Changing Magic of Tidying Up (Evinizi Düzenlemenin Hayatınızda Yarattığı Gizemli Değişim) başlıklı kitabı, şimdiye kadar tüm dünyada 3 milyondan fazla sattı. Kitabın bu başarısının arkasında “Evinizi düzenlemek, kendi hayatınızı da düzenlemenizi, geçmişin ve geleceğin kaosundan kurtulmanızı sağlıyor” mesajı yatıyor. Artık evlerimizin sadece barındığımız değil aynı zamanda dış dünyanın kaosundan korunduğumuz yerler olduğunu hatırlamanın vakti geldi.

10. Nitro kahve deneyimi

Nitrojenle demlenmiş kahve anlamına gelen nitro kahve, 2016’nın yeni trendlerinden biri olmaya aday. Soğuk, kremsi bir yapıya sahip olan bu kahve, kan akışına yardımcı oluyor, aynı zamanda klasik kahvelere göre daha az asidik olma özelliği taşıyor.

Kaynak:
Mind Body Green

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Dünyanın en uzun ömürlü insanlarından sağlıklı yaşam sırları

Avokado hakkında az bilinen 6 gerçek

Sağlıklı yaşam için 8 iPhone uygulaması

Severek çalışmanın dengesi: Bhakti Yoga ile kariyerinize bambaşka bir bakış açısı katın

Daha sağlıklı bir yaşam için günde iki saat ayakta durun

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale