X

2014 yılında mutlaka denemeniz gereken spor trendleri

Yeni Yılda Denenesi Spor Türleri

Spor kavramı insanların ihtiyaçlarına, spora ayırabilecekleri vakte ve sağlıklı yaşama duydukları ilgiye bağlı olarak her sene farklı trendlerle değişen ve gelişen bir olgu.

Uplifers olarak, 2013 yılını geride bıraktığımız şu günlerde, spora başlamak isteyen ancak ne yapacağına henüz karar verememiş olan okuyucularımız için; 2013 yılının sonlarına doğru öne çıkan spor trendlerini sizler için derledik.

1. Füzyon dersleri

Sporda füzyon terimi Piloxing, Core Füzyon Barre gibi sporları tanımlamak için kullanılıyor. Pilates, boks, zumba gibi farklı disiplinlerden gelen sporları bir araya getirerek vücuttaki bir çok bölgenin aynı anda çalışmasını sağlayan füzyon çalışmaları, bireysel olarak ya da gruplarla çalışmanıza olanak vererek aynı anda çok farklı sporların avantajlarından yararlanmanızı sağlıyor.

Aynı anda farklı kas gruplarını çalıştırarak kısa sürede forma girmenizi sağlayacak olan füzyon dersleri, eğlenceli uygulamalarıyla fitness rutininize yeni bir tempo getirebilir.

Başlangıç için, hali hazırda ilgilendiğin bir spor varsa, bu sporun başka disiplinlerden gelen sporarla kaynaştırılmış olan füzyon hallerini deneyebilirsiniz. Örneğin yoga yapıyorsanız, “Yogalates”i (yoga+pilates) deneyebilirsiniz.

2. Bodyweight antrenmanları

Çalışmak için bir sürü para verdiğiniz ve yer kaplayan spor ekipmanlarını unutun! Vücudunuz, kullanabileceğiniz en iyi spor aleti. Vücut ağırlığını kullanarak kasları çalıştırma prensibine dayanan “Bodyweight Training”, son zamanların en popüler spor alışkanlıklarından biri.

Bu egzersizler geçtiğimiz yıllarda evde spor yapanların kullanmış olduğu, fakat son yıllarda spor salonlarında da popüler hale gelmiş olan bir takım hareketlerden oluşuyor. Özellikle personal trainerlarla çalışanların aşina olduğu Bodyweight egzersizleri, artık grup çalışmaları olarak da spor salonlarının programlarında yer alıyor.

Bodyweight Training, vücut ağırlığı kullanılarak yapılan egzersizleri içerdiği için, herhangi bir sakatlanma ya da incinme riskini önlemek amacıyla, başlangıçta bir personal trainerla çalışmanız sizin için oldukça faydalı olacaktır.

3. Küçük grup personal training

Personal Trainer’la çalışanlar, spor yaparken bir profesyonelden yardım almanın ne kadar etkili olduğunu bilirler. Şimdi bu etkili çalışmayı eğlenceli bir grup deneyimiyle birleştirmeye ne dersiniz?

Küçük grup personal training çalışmaları, personal trainerla çalışmayı tercih edenler için deneyimlerini zenginleştirecek aktiviteler içeriyor. 8-10 kişiden oluşan bu gruplarda hem sosyal çevrenizi genişleterek sporu yaşam tarzınız haline getirmek, hem de daha uygun bir fiyata personal trainerla çalışma şansı yakalamak mümkün.

Başlangıç aşamasında spor yaptığını bildiğiniz arkadaşlarınıza küçük bir spor grubu oluşturmayı teklif edin. Bu şekilde hem rekabeti kızıştırarak daha etkili ve verimli spor yapacak, hem de arkadaşlarınızla geçirdiğiniz zamanı daha kaliteli bir hale getireceksiniz.

4. Dans

İçinizi kıpır kıpır edecek müzikleri, yüksek enerji gerektiren programı ve durmaksızın devam eden hareketli temposuyla dans çalışmaları, spor yaparken eğlenmeyi sevenlerin bir numaralı tercihlerinden. Özellikle kardiyovasküler çalışmalarda bulunmak isteyenler için dans antrenmanları, oldukça uygun bir seçenek.

Ortalama bir Zumba çalışmasıyla tek bir antrenmanda 300 kalori yakmanız mümkün. Kalori yakımına ek olarak, baleden Hint danslarına, dans çalışmalarının tamamı tüm kas gruplarını çalıştırarak vücudunuzun şekillenmesine katkıda bulunuyor.

Başlangıç aşamasında, kayıtlı olduğunuz spor salonunda uygulanan dans derslerine kaydolmayı deneyebilirsiniz. Çalıştığınız spor salonunda dans dersleri verilmiyorsa; şehrinizde Pure Barre, Zumba ya da Masala Bhangra gibi popüler dans hizmetlerini veren spor salonlarına göz atabilirsiniz.

5. Açık hava sporları

Koşu bantlarından ya da spor salonlarının kalabalık ortamlarından hoşlanmayanların tercihi her zaman açık hava sporları olmuştur. Açık havada spor yapmanın en büyük avantajlarından biri, normal spor salonlarına kıyasla 5 kalori daha fazla yakmanıza olanak veren, temiz hava ve farklı eğimlerdeki arazilerdir.

Ayrıca açık havada spor yapmak gerginliği, stresi ve depresyon belirtilerini azaltır. Bu nedenle profesyonel spor eğitmenleri daima açık havada yapılan spor aktivitelerini daha fazla desteklemektedirler.

Tırmanıştan bisiklete, kanodan küreğe bir çok çeşidi bulunan açık hava sporları; kapalı alanlarda yapılan sporlara göre hem daha fazla eğlenmek hem de daha sağlıklı bir hayat tarzı benimsemek isteyenler için oldukça uygun bir seçenek.

Başlangıç için internetten sizin için uygun olabilecek açık hava sporlarına göz atabilir, daha sonra Facebook’tan bu sporlarla ilgilenen insanlarla ya da gruplarla iletişime geçerek daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Eğer tek başınıza spor yapmaktan hoşlanıyorsanız, bir güvenlik tedbiri olarak telefonunuzu daima yanınızda bulundurmaya dikkat etmelisiniz.

6. Boot-Camp antrenmanları

Askeri disiplini ve çalışmayı baz alarak hazırlanmış olan boot-camp antrenmanları ülkemizde pek yaygın olmasa da, yurtdışındaki sporseverlerin ve fit bir vücuda sahip olmak isteyenlerin sıklıkla başvurduğu bir seçenek.

Boot-campların bu kadar popüler hale gelmesindeki etmen kuşkusuz sağladığı disiplin ve bunun beraberinde getirdiği antrenmanlara devamlılık ilkesi. Şınav, mekik, barfix gibi klasik askeri eğitimde verilen beden eğitimi hareketlerinin yapıldığı boot-camp çalışmalarında, 1 saatte 600 kalori yakabilmeniz mümkün.

Yurtdışındaki spor salonlarında sunulan programlara dahil olan bu eğitimler için, DVD’lerden ya da online kaynaklardan yararlanabilirsiniz.

7. Yüksek yoğunluktaki interval antrenmanları

Spor yapmak için yeterince zamanınız yok mu? O zaman kısa sürede etkili sonuçlar sunan yüksek yoğunluktaki interval antrenmanları  tam size göre.

10 dakikalık yoğun çalışma periyodları ve kısa molalardan meydana gelen interval antrenmanları, haftada 3 gün tekrarlanarak yapıldığında normal bir çalışmanın 10 katı daha etkili sonuçlar almanıza olanak veriyor. Daha etkili sonuçların yanında, yüksek yoğunluktaki interval antrenmanları spor yaparken çabuk sıkılanlar için de oldukça etkili.

Yapmakta olduğunuz normal antrenmanların yoğunluğunu arttırıp süresini kısaltarak işe başlayabilirsiniz. Fakat programınızda herhangi bir değişiklik yapmadan önce personal trainerınızdan ya da bir profesyonelden yardım almanızda fayda olacaktır.

8. Sağlıklı yaşam koçları

Fitness, yalnızca düzenli olarak antrenman yapmak ya da sağlıklı beslenmek değildir. Yaşamınızı daha sağlıklı bir hale getirmek için, sporu yaşam stiliniz haline getirmeniz gerekiyor. Bu nedenle sağlıklı yaşam koçları dünyanın her yerinde ilgi görmeye devam ediyor.

Sağlıklı yaşam koçuyla çalışmak, uzun süreli ve kalıcı sonuçlar elde etmek konusunda oldukça etkili bir yöntem. Sağlıklı yaşam koçuyla çalışarak sizin için hangi çalışma programının uygun olduğunu, hangi besinlerin sağlığınız için daha uygun olduğunu, sağlıklı yaşam için hayatınızda değiştirmeniz gerekenlerin neler olduğunu bire bir tartışma fırsatı yakalayabilirsiniz.

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale