X

20 seansta 3 cm inceltebilen yeni trend Aqua Jog’u deneyimledik

Neredeyse suyun içine doğan ve çocukluğundan beri suyun içinde olanlar, denizsiz yerde yaşayamayanlar… Spor, tatil, meditasyon deyince aklına su gelenler… Spor yapmak istiyorum ama kas ve eklem ağrısından duramıyorum, spor salonunda saatlerce koşu bandının üzerinde yürümekten sıkılıyorum diyenler… Yaz gelmeden en hızlı nasıl incelirim, selülitlerimi nasıl gizleyeceğim endişesi taşıyanlar… Bu yazım özellikle sizleri ilgilendiriyor.

Suyu ve su sporlarını seven biri olarak su üstünde ve su altında yapılan her türlü spora balıklama atlama eğilimindeyim. Suda yalnızca yüzmeye dayalı sporlar yapıldığı için genelde kol ve omuzların daha çok çalıştığına dair yanlış bir inanış söz konusu. Doğru şekilde yapıldığında vücudun tüm bölgelerini çalıştıran etkili bir spor olmasına karşın yüzme, vücudun alt bölgesini inceltmek isteyenlerin pek tercih ettikleri bir spor değil. Ancak özellikle kilo fazlası olanlar için fitness, koşu gibi sporlar eklem ve kas ağrılarına, hatta kalıcı sakatlanmalara kadar giden problemlere yol açabiliyor.

Geçtiğimiz günlerde deneyimlediğim, fitness ve yürüyüşü farklı bir boyuta taşıyan Aquajog özellikle kilo yüzünden eklem ağrıları çekenler, bel, sırt ve boyun problemleri yaşayıp spor yapamayanlar ve koşu bantlarında saatlerce yürümekten sıkılanlar için devrim niteliğinde.

Aquajog, adından da anlayacağınız gibi suyun içinde yürümeye dayalı bir spor. Suya karşı direnç göstererek dışarıda yürümeye göre çok daha fazla kalori yakıyor olmanızın yanı sıra, suyun kaldırma kuvveti nedeniyle eklemlerinize baskı yapılmasının da önüne geçiyor. Yani vücudunuza zarar vermeden daha fazla enerji harcayarak fitness performansınızı ikiye katlıyorsunuz. Bir taşla iki kuş…

Aquajog yaparken ihtiyacınız olan en temel ekipman özel bir kemer. Hafif malzemeden yapılmış bu özel kemer sayesinde suda asılı olarak kalıyor ve tamamen yerçekiminden arınmış bir ortamda yürüyüş ve fitness ağırlıklı bir antrenman programı uyguluyorsunuz. Yerle temasınız olmadığı için kas ve eklem ağrısı yaşamadan kaslarınızı çalıştırabiliyorsunuz. İleri seviye antrenmanlardaysa direnci arttıran, el ve ayaklarla kullanabileceğiniz farklı ekipmanlar yer alıyor. Kemer ve diğer ekipmanlar kulüpte mevcut, size sadece mayonuzu kapıp gelmek kalıyor.

20 seansta 3 cm incelme

Aquajog’un Türkiye’deki ilk lisanslı antrenörü ve Aqua Jog Club’ın kurucusu Gizem Çalışkan, Aquajog antrenmanıyla 20 çalışmada doğru beslenmeyle birlikte tüm vücutta 3 cm incelme gerçekleştiğini söylüyor. Sıkılaşma ve incelmenin yanı sıra, suda hızlı hareket ettiğiniz ve suyun direncine karşı koyarak adım attığınız için 1 saat boyunca kardiyo egzersiz de yapmış oluyorsunuz. Bu nedenle Aquajog, fit bir vücudun yanı sıra hem kalp sağlığınızı korumanızı hem de yağ yakmanızı sağlıyor.

Belimizde görmüş olduğunuz özel Aquajogger kemeri sayesinde suda asılı şekilde antrenman yapabiliyorsunuz.

Gizem Çalışkan, Ege Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Çocukluğundan beri suyun içinde. Yüzücü; aynı zamanda cankurtaran, yüzme ve Aqua Jog antrenörü. Üniversite hayatı boyunca Ege Üniversitesi’nde yüzme antrenörlüğü yapmış. Şu anda reklam yazarlığı ve Aqua Jog Club’ı aynı anda yürütüyor.

Gizem Çalışkan

Aquajog ile 2009 yılında tanışmış. Şans eseri tanıştığı İsviçreli bir fizyoterapist ve Aquajog antrenörü sayesinde böyle bir sporun varlığından haberdar olmuş, etkisini keşfettiğinde hemen eğitimlere başlamaya karar vermiş. Tabi yüzmenin hayatının bir parçası olmasının da bunda büyük bir payı var. Gizem ”Suyu nasıl kullanacağını bilmek, yüzmenin temelleri, anatomi, doğru nefes bunların hepsi ayrılmaz bir bütün. Bu nedenle hangi sporu yaparsanız yapın eğitmenin tam donanımlı olması çok önemli. Buzdağının görünmeyen kısmı aslında en büyük parçayı oluşturuyor. ” diyor.

Bu kadar etkili, tedavi edici özellikleri de bulunan bir sporu keşfettikten ve profesyonel eğitimimi tamamladıktan sonra da Aqua Jog Club’ı kurmuş. Gün geçtikçe artan Aqua Jogger üyeleriyle çalışmalarını full motivasyonla gerçekleştirdiğinin altını çiziyor.

1 saatte 800 kalori

Ortalama bir antrenman 1 saat sürüyor. 1 saat içinde vücudun farklı bölgelerini çalıştıran bir çok farklı hareket yapıyorsunuz. Yüzmeyle 1 saatte ortalama 500-600 kalori yakılırken, Aquajog’ta antrenmanın yoğunluğuna bağlı olarak 1 saatte ortalama 600-800 kalori yakılabiliyor. Üstelik antrenman sonrasında hiç bir şekilde kas ağrısı duymuyorsunuz. Antrenmanlarda vücudu zorlayan tek şey, suyun ortasında asılı halde dengede kalabilmek (ki şahsen yaktığım kalorilerin yarısının dengede kalmaya çalışırken gittiğini düşünüyorum 🙂 )

Aquajog’un en sevdiğim taraflarından biri de yüzme bilmenize gerek olmayışı. Yürümeyi bilen 7’den 70’e herkes bu sporu yapabiliyor. Sporun hem mental hem de fiziksel avantajlarından yararlanmanın, hızlı ve etkili sonuç almanın en eğlenceli ve rahatlatıcı yolu Aquajog.

İsterseniz güne sabahın erken saatlerinde Aquajog ile başlayabilir isterseniz de iş çıkışında trafikle boğuşmak yerine suda 1 saat geçirebilirsiniz.  Gizem Çalışkan’a 0553 584 12 53 numaralı telefondan ulaşabilir ve sorularınızı yöneltebilirsiniz.

Şu an çalışmalar Maslak’ta Massports Club’ta ve Levent Avantgarde Otel’de gerçekleşiyor. Ayrıntılı bilgi için Aquajog Club Facebook ve Instagram sayfalarını da ziyaret edebilirsiniz.

Merve Dökmeci: Lisans ve yüksek lisans eğitimlerimi Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladım. Boğaziçi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığım 4 yıl boyunca uzmanlık deneyimimi üniversitenin rehberlik ve psikolojik danışmanlık biriminde (BÜREM), bireysel danışmanlık ve grup çalışmaları ile edindim. Bu süreç zarfında sempozyum ve kongrelerin organizasyonunda, ve çeşitli bilimsel araştırma projelerinde yer aldım. Mindfulness Temelli Bilişsel Davranışçı Terapi ekolüne olan ilgim ve araştırmalarım sonucunda, öz şefkatin kişilerarası kabul-red ve duygusal tepkisellik arasındaki ilişkiye olan etkilerini incelediğim tezimle birlikte, yüksek lisans eğitimimi yüksek onur derecesiyle tamamladım. ODTÜ Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Doktora Programı’nda doktor adayı olarak bilimsel çalışmalarımı ve uzmanlık eğitimimi sürdürüyorum. Doktora eğitimimle birlikte Bilgi Üniversitesi’nde başlayan akademisyenlik yolculuğuma ise, MEF Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak devam ediyorum. Akademideki çalışmalarımın yanı sıra, kurucusu olduğum Uniqus Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık merkezinde, beden farkındalığı ile travma çözümlemesi ve stres yönetimi üzerine psiko-biyolojik bir yaklaşım olan Somatik Deneyimleme’yi mindfulness pratiğime entegre ederek; bireylere psikolojik danışmanlık, kurumlara ise seminer ve eğitim destekleri veriyorum. Büyük bir heyecanla çalıştığım ruh sağlığı alanındaki bilgi birikimimi paylaşma merakımın ve yazmaya olan tutkumun beni 2013 yılında buluşturduğu Uplifers’ta, editör olarak ilgi duyduğum konularda araştırmaya, öğrenmeye ve paylaşmaya devam ediyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale