X

18 Eylül Balık burcunda Neptünyen Ay Tutulması

18 Eylül 2024 tarihinde Ankara saati ile 5:34’de 25° Balık burcunda bir Ay tutulması meydana gelecek. Tutulma 118 numaralı Saros ailesinden ve aynı Saros ailesinden bir tutulmayı en son 2006 ve 2011 yıllarında yaşadık.

2023 senesinin Nisan ayından bu yana Güneş ve Ay tutulmaları Koç ve Terazi burç akslarında meydana geliyor. Balık burcunda meydana gelecek olan bu tutulma artık yavaş yavaş Koç ve Terazi mevsiminin sonlarına yaklaştığımızı, ilerleyen aylarda hayatımızda Balık ve Başak mevsiminin başlayacağı haber veriyor.

Koç burcu zodyağın ilk, Balık burcu ise son burcu. Balık burcunda Neptün etkisi ile meydana gelen ay tutulması “başlangıçlar” ve “sonlar” algısının iç içe geçtiği bir sonraki aşamaya geçmek için açılacak olan bir kapı misali….

İşin içinde Neptün var!
Zihinler sisli, yollar flu…
Hiçbir şey berrak değil…

Tutulmanın ana teması teslimiyet!
Ve ilahi adalet…
Anahtar sözcükleri ise; hayaller, idealler, sezgiler, şifa, sanat, fedakarlık, bağımlılık, depresyon, zihin karışıklıklığı, kurban bilinci.
Bu tutulmanın etkisi ile duygusal anlamda kişisel hayatlarımızda bu konular ön planda olacak.

Balık burcu Neptün ve Jüpiter tarafından yönetilir. Tutulma esnasında iki yönetici arasında zorlayıcı açılar bulunurken, aynı zamanda yönetici Jüpiter tutulmaya yine kare açıda…

Jüpiter, Neptün ve Balık burcu inançlarla ilgilidir. Balık/Başak aksı tutulmalarından sonra Mart 2025’te yönetici Neptün’ün Koç burcuna geçmesi ciddi inanç çatışmalarının yaşanacağı bir süreci de başlatabilir. Her şeyden önce akıl sağlığımızı korumak, ruh zihin ve beden dengesini sağlayacak olan ruhsal çalışmalara yönelmek, ilahi olanla bağlantıyı güçlendirmek bu süreçte oldukça önemli.

Balık burcundaki ay tutulmasının kolektife etkilerine baktığımızda;
Karmanın lordu Satürn’ün de tutulma esnasında balık burcunda olduğunu ve tutulma yöneticisi ile dik açıda, Merkür ile karşıt açıda olduğunu görüyoruz. Bu açı otorite pozisyonundaki kişileri işaret ediyor.
Dünyada bazı siyasi liderlere karşı düzenlenebilecek olan suikastler, liderlerle alakalı skandal gelişmeler, ifşalar, etik ve ahlaki değerlere uygun olmayan haberler medyada yankılanabilir.

Dini açıdan tarikatlar, cemiyetler ve bunlara bağlı yaşanan olaylar ortaya çıkabilir. Balık burcu aynı zamanda ilaçlar, uyuşturucu maddeler, bağımlılıklar, ruhsal hastalıklarla ilgili.

Toplumda ruhsal hastalıklar artabilir, buna bağlı intihat vakalarında artış gözlemlenebilir. Uyuşturucu madde kullanımı artabilir. Bazı hastalıklara şifa bulunması, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi, bazı ilaçlarla ilgili de ilaçlara ulaşmak zor olabilir.

Aynı zamanda deniz kazaları, denizlerden gelebilecek olan zararlar, içme sularından kaynaklı zehirlenme vakaları, ilaç zehirlenmeleri, ishal-kusma gibi vakalar, enfeksiyonel ve salgın hastalıklarda artış gözlemlenebilir.

Tutulma esnasında Başak burcunun yükselmesi ve yönetici Merkür’ün de Satürn ve Jüpiter tarafından baskılanmış olması sağlık sektörü, tarım, hayvancılık sektöründe de birtakım zorlanmalara işaret etmekte…

Tutulmanın ülke haritamızdaki Juno’ya tam karşıt açıda olması ve Ay’ımızı karelemesi ülkedeki genç kadınlarımıza dikkat çekmekte. Özellikle ülkedeki genç kadın nüfusunu ilgilendiren birtakım konular gündeme gelebilir.

Tutulmada zaman yöneticileri arasındaki kare açı ve Neptün etkisi ile hayatlarımızda meydana gelecek olan her şeyin ilahi bir plan doğrultusunda meydana geleceğini unutmamak gerekir. Aslında bir nevi hak ediş zamanı da denebilir. Oldukça karmik etkiler barındıran, herkesin ektiğini biçeceği bu tutulmada kurban bilincinden uzak durmak, bilinçaltını onarmaya çalışmak, teslimiyette kalmak ama gözlerini gerçeklere yummamak şart…

Tutulmadan en çok etki alacak olan burçlar ise değişken niteliğe sahip olan Balık, Başak, Yay ve İkizler burçları.

İlginizi çekebilir: Yılın en sert aylarından biri olan Ağustos ayında burçları neler bekliyor?

Çimen Halitoğlu Çakır: 1985 Van doğumluyum. Lisans eğitimimi Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesinde 2011 senesinde tamamladım. Üniversite sonrası Turizm-Otel/Cafe-Restaurant işletmeciliği gibi alanlarda hizmet verdim. Yaşamı ve varoluşu sorgulamam henüz küçük yaşlarımdan itibaren başladı. İnsan varlığı, ruh’u ve evren arasındaki bağlantıları her zaman merak ettim, sorguladım, araştırdım… Veee tabi ki bir gün ben de o büyülü soruyu sordum; “Ben kimim? ardından “Neden varım? Amacım ne? Neden bunları yaşıyorum?” İşte bu anlam arayışı ve sorgulama ile pek cok eğitim almaya başladım. Kişisel gelişim, Psikoloji, Numeroloji, Reiki, Eft duygusal özgürleşme tekniği, Holistik koçluk. Aynı zamanda ICF onaylı Profesyonel Yaşam Koçuyum ve Grigori Grabovoi Ögretileri Belgrad Eğitim Merkezine bağlı eğitmeniyim. Tüm bu eğitimlerden sonra yolum Karma Astroloji ile kesişti. Karma ve Ezoterik Astroloji, Okült Astroloji, Simya, Parapsikoloji gibi alanlarda pek çok eğitimler aldım. Bu eğitimlerle beraber gördüm ki; Evren, uzay zaman matematiksel kombinasyonlar ve sembollerle bizimle hep konuşuyordu. Kendine özgü bir dili vardı ve bu dil ile durmadan anlatıyordu. Evet Astroloji aslında bir dil. İnsan ruh’unun tabiatını ve dönüşümünü anlatan bir dil. Eğer bu dili bilirsen ancak o zaman ruh’unun tabiatını bilirsin ve ruhunun tabiatını bilip, ona dönersen ancak o zaman kendi tabiatının içinde çiçek açabilirsin. Kendi yolculuğumda hala kendimi geliştirmeye, öğrenmeye devam ediyor ve Astrolojik danışmanlık hizmeti veriyorum.

Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.

Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.



Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.

5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş



Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale