dummy

1,5 yaşındaki birinden öğrendiğim 7 önemli ders

Hava şıkır şıkır, fırından mis gibi ekmek kokusu geliyor, bizi gören herkesin yüzü aydınlanıyor. Manav peşimizden koşup bunca pahalılığa rağmen bir hurma uzatıyor, “Trabzon hurması değil bu abla, Mersin hurması. Soy kabuklarını yedir bebeğe.” Böyle, dolmuş gibi dura kalka yürüyoruz, toplaya toplaya. Yaşamımızın yeni ritmi bu. 

dummydummy

Çantamız yavaş yavaş meyve, kurabiye, yaprak ve ufak tefek oyuncaklarla doluyor… Esnafın bu tavrı, bana Hindistan’da herkesin evinde bulunan o küçücük tapınakları hatırlatıyor. Hani insanların her sabah, yokluğa rağmen Hindistan cevizi, biblo, palmiye yaprağı, mısır bıraktığı tapınaklar. Mahalleliler, bebeğimin gözünde gördükleri yaşama, küçük bir çocuğun her şey ve herkes olma şansı olan bu şaşırtıcı potansiyele hediyeler sunmak istiyor. Dirim karşısında duyulan bir saygı bu aslında. Hayat karşısında gündelik bir saygı duruşu.

Eve geliyoruz, seramik kasedeki reçel ayna gibi. Farkına varıyorum ki, mutluluğu hiçbir zaman yeterince ciddiye almamışım çünkü onu bana hep para karşılığı satmaya çalışmışlar. Mutluluğa kapak açtırmışlar, içtikçe mutlu olmamı istemişler, daha mutlu bir hayat için sipariş listeleri çıkarmışlar. Mutluluk çok kullanılmış, pörsümüş, üstelik ben onu yeterince havalı, derinlikli filan bulmayıp elimin tersiyle bir köşeye itmişim. Ne büyük hata. Oysa onun reklam filmlerinin altında başka türlü katmanları var, tıpkı ciğerlerin açılması gibi mutlu olabilen yerlerinin ona yol vermeyi öğrenmesi hali var. Alkole teslim olan puslu zihin, yerçekimine tutkun cam kırıkları falan gibi. Bana mutluluğu kimse öğretmedi. Ama şimdi 1,5 yaşındaki bir ışık topunu izliyor ve şunları görüyorum:

1. İlk adımı atmaktan korkma

19 aylık ustam, ne zaman çocuk parkına gitsek yerden bir tomar yaprak alıp onları sırayla, bir broşür dağıtır edasıyla orada gördüğü herkese veriyor. Yaşı kaç olursa olsun, yaprak sunduğu kişiler ona ya yeni bir yaprak veriyor ya güzel bir söz söylüyor ya da gülümsüyor. Reddedilmekten korktuğum için kaç arkadaşlık, kaç kahkaha, kaç güzel yaprak kaçırdım acaba? Artık ben de gözüme kestirdiklerime yapraklarımı uzatıyorum. Ne yazık ki herkese adım atamıyorum, ustamın mertebesine ulaşmak şimdilik mümkün değil. Ama öğrenmeye devam.

2. Sevdiğin şeyleri elinden alırlarsa içindeki Seda Sayan’ı çıkar

Kahve termosuyla duşa girmek, bereyle yıkanmak, duvarda asılı küçük tabloyla parka gitmek… Bunları yapamadığında yaygara koparmak ve dünyanın dönüşü o kahve termosuyla yıkanmaya bağlıymış gibi davranmak 1,5 yaşındaki ustamın sık başvurduğu yöntemler. Ben bunları, “Aslında güzel fikir!” cümlesiyle “Sınır mı koymam lazım?” arasındaki kafa karışıklığıyla izlesem de ondan bol bol cesaret devşiriyorum. Sevdiğim şeylere artık daha sıkı tutunuyorum.

3. Tekrar, tekrar, tekrar

Araba, araba, araba, araba. Hav hav, hav hav, hav hav. Anne, anne, anne, anne, anne. Elindeki objeyi ver, al, tekrar ver, tekrar al. Hatanı tekrar et. Düş, kalk, düş, kalk. Anladım ki öğrenmenin ritmi bu. İyice öğrenene kadar hep aynı nakarat. “Bir daha mı?” demeden önce, artık kendime biraz şefkat.

4. Bütün köpeklere selam ver

Sokaklar, parklar, ağaçlar, kargalar, kediler, rüzgarlar bizim. Köpekler de bizim. Küçük bilge, ne zaman bir köpek görse durup ona el sallıyor. Anladım ki en saldırgan görünümlü, hırçın olanlar bile selamınızı geri çevirmiyor. Köpeklerle dost olmak, sokakları, parkları, hayatı korkusuzca yaşamanın anahtarı. Merhaba o zaman!

5. Müzik başladıysa kafanı salla

Sağ, sol, sağ, sol. Eğer müzik varsa, nerede olduğunun, ne yaptığının, acelemiz olup olmadığının hiç önemi yok. Bir ağlama krizinin ortası da olabilir. Eğer müzik varsa hayat baştan başlıyor, dengeler yeniden kuruluyor. Masal bir kez daha anlatılıyor. Bazen kafasını sallayarak hayatın “yeniden başla” düğmesine bastığını hayal ediyorum. Sağ, sol, sağ, sol. Yeniden başlamak, ne kadar da kolay.

6. Tadına bakamıyorsan, babana bile güvenme

Ustam için yeni bir deneyim kazanmanın yolu, merak ettiği, ilgisini çeken objeyi ağzına atmaktan geçiyor, kendini ısırık alamadığı bir şeyle ilişki kurmuş hissetmiyor. Ben de artık yeni bir deneyimde, onun ağzımda bıraktığı tada bakıyor, onu tekrar denemek isteyip istemediğime karar veriyorum.

7. Gülüşünle akıllarını çel

Her gün, her yaştan, çeşit çeşit insanla karşılaşıyor, onlara yaptığı tek şey gülümsemek. En ağır kapılar açılıp en asık suratlar aydınlanıyor, iklim krizi duruyor, ekonomi düzeliyor. Tek bir anlığına. Sadece gülümseyerek.

Devamlı çocuklarımıza neleri öğreteceğimizi, onları nelerden koruyacağımızı, nasıl bir yuvaya göndereceğimizi düşünüyoruz. Bu arada, hayatımızın en önemli derslerini almak için sonsuz bir potansiyelle orada öylece durduklarını çoğu zaman fark etmiyoruz. Belki de biz bu kurguyu çok yanlış anladık. Aslında onlar, bizi şekillendirmeye gelen bilgeler, bizlerse kendini öğrenmeye açması gereken öğrencileriz.

Olamaz mı? Olabiliiir.

Beni instagram.com/bengisu_gencay adresinde bulabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bizler onlarız: Sorularla yıldırılan bir annenin gözünden

Bengisu Gencay: Güney Amerika'da hayatın yalnızca akılla açıklanamayacağını keşfettikten sonra kitabı Zem Sesini Arıyor'u tamamladı. Kitap, Epsilon Yayınları'ndan çıktı ve beğeniyle karşılandı. Hikayeleştirme ve içerik pazarlama konularında kurumsal ve bireysel eğitimler veriyor. Bir yandan oğlunu bir yandan kurmuş olduğu, eğitim, danışmanlık, içerik ve proje geliştirme girişimi B-612 Story Lab'i büyütüyor.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp