X

‘5 L’s of Longevity’: Bütüncül Tıp Uzmanı Gladys McGarey’e göre uzun ve sağlıklı yaşamın 5 bileşeni

Hayat, bazen sanki yakalayamıyormuşçasına hızla geçiyor, bazense günler sanki geçmek bilmiyor… Ama anın verdiği his ne olursa olsun, zaman bir şekilde akıp gidiyor ve hepimiz yaş alıyoruz. Yaşlanmak, hayatın kaçınılmaz gerçeği evet, ondan saklanamayız ama onu iyileştirebiliriz. Zamanın bedenimizde ve zihnimizde nasıl izler bırakacağını kendimiz seçebiliriz. Nasıl mı? Yaşlanmanın yalnızca rakamlarla ilgili olmadığını fark edip, tüm deneyimlerimizle birlikte şekillenen bir macera olduğunu anlayarak ve bu macerayı güzelleştirmek için neler yapabileceğimizi öğrenerek… Bu yalnızca sağlıklı beslenmeyi, fit kalmayı, düzenli spor yapmayı, doktor kontrollerini aksatmamayı içeren bir süreç de değil üstelik, çok daha fazlasını yapmalıyız bu macerayı güzelleştirmek, zamanın bedenimizde ve zihnimizdeki izlerini iyileştirmek için.

Görsel: today

Dünyaca ünlü 103 yaşındaki bütünsel tıp uzmanı Dr. Gladys McGarey, kendi perspektifinden en iyi şekilde yaş almanın sırlarını paylaşıyor. Diğer ismiyle Bütünsel Tıbbın Annesi olarak tanınan ve The Well-Lived Life: A 102-Year-Old Doctor’s Six Secrets to Health and Happiness at Every AgeDr. Gladys McGarey, kendi perspektifinden en iyi şekilde yaş almanın sırlarını paylaşıyor. Diğer ismiyle Bütünsel Tıbbın Annesi olarak tanınan ve The Well-Lived Life: A 102-Year-Old Doctor’ kitabının da yazarı olan Dr. McGarey, her güne bağırsak sağlığını destekleyen bir kahvaltı ile başladığını ve sonrasında üç tekerlekli bisikleti ile temiz havada hareket ettiğini söylese de fiziksel çabanın yanı sıra duygusal bağlantıların da uzun ve sağlıklı bir ömür için kritik olduğunu vurguluyor ve iyi yaş almanın ‘5 bileşeni’ olduğunu paylaşıyor. Daha doğrusu 5 L’s of Longevity: Life, Love, Laughter, Labor, Listening. Türkçelerini de belirtecek olursak sırasıyla Yaşam, Sevgi, Kahkaha, Emek ve Dinlemek. Peki, bunlar neyi ifade ediyor?

“5 L’s of ‘L’ongevity”

İşte Dr. McGarey’in 5 L’s of Longevity olarak tanımladığı, uzun ömürlülüğün 5 önemli L’si, yani 5 kritik bileşeni:

1. Yaşam (Life)

Dr. McGarey’e göre uzun ve sağlıklı yaş almanın en önemli bileşeni ‘yaşam’. Ama ne tür bir yaşam? Aslında bu bileşeni yaşamak ve yaşatmak olarak da açıklayabilirsiniz. Ünlü doktor, hayatlarımızı bir tohuma benzetiyor ve iki seçeneğimiz olduğunu söylüyor; ya o tohumları sulayıp, besleyip, büyütebiliriz, onların yeşermelerini sağlayabiliriz ya da cansız, hareketsiz, umutsuz bir şekilde toprakta öylece beklemeleri için bırakabiliriz. Eylemlerimiz, eylemlerimize kattığımız sevgi ve özen, o ‘yaşam’ın ve potansiyelimizi açığa çıkarmanın en önemli anahtarları. Yaşamlarımız bir bahçe gibi çokça tohum barındırıyor; attığımız adımlar, gerçeğe döktüğümüz eylemler, ilgimiz, sevgimiz, o tohumları büyütmek için yaptığımız her şey bahçelerimizi büyütüyor, renklendiriyor. Bahçemizi sulamamız gerektiğini anladığımızda, yaşamlarımız da dönüşmeye başlıyor ve biz yaş aldıkça, yani zaman geçtikçe, capcanlı, rengarenk, kocaman bahçelere sahip olabiliyoruz. İşte bu bahçeler de hayatın ta kendisi oluveriyor.

2. Sevgi (Love)

Ve ikinci bileşen, her canlının ihtiyaç duyduğu, dokunduğu her şeyi güzelleştiren o muhteşem şey; tabii ki ‘sevgi’. Öyle ki, diğer tüm bileşenlerin de kaynağı. Yani sevgi olmadan, ne diğer bileşenler olur ne de uzun ve sağlıklı bir yaşam… Dr. McGaret, “hayat ve sevgi birlikte olmalı, çünkü birbirleri olmadan işleyemezler” diyerek aslında bu bileşeni en güzel şekilde açıklıyor. Hem beden sağlığı hem de zihin sağlığı için sevginin iyileştirici gücü, her yerde kendini gösteriyor. Hem tek başına hem de ilişkilerini besleme özelliği ile sevgi, adeta koruyucu bir kalkan görevi üstleniyor ve aynı zamanda zorluklara karşı da dayanıklılığı artırıyor. Sevgi, yaşamın, yaşamanın temel besini; yaşam enerjisinin, mutluluğun, canlılığın, ışığın kaynağı, hem bireysel hem de toplumsal iyi oluşun en güçlü anahtarı. Uzun ve sağlıklı bir ömür için sevmeyi, sevilmeyi öğrenmek, sevgiyi gösterirken de alırken de cömert olmak, yaşamın tüm değerlerini sevgi etrafında toplamak çok önemli.

3. Kahkaha (Laughter)

Dr. McGarey, sevgi ile birleştiğinde kocaman bir enerjiye, neşeye ve mutluluğa dönüşecek en önemli bileşenin kahkaha olduğunun altını çiziyor ve kahkahanın yalnızca bireysel refahı artırmadığını, aynı zamanda insanlar arasında güçlü bağ kurmayı da sağladığını belirtiyor. Ve bu güçlü bağların, yaşam enerjisini artırdığını da ekliyor. Kahkahaların modu yükselten, ruh halini iyileştiren, stresi azaltan, olumlu bir perspektif kazandıran ve ilişkileri güçlendiren yanı, bütüncül sağlığı destekleyerek uzun, sağlıklı ve tabii ki çok daha mutlu bir yaşamın kapısını aralıyor. O yüzden doyasıya kahkaha atmayı, gülüşlerinizi sevdiklerinizle paylaşmayı ihmal etmeyin.

4. Emek (Labor)

Ve belki de tüm hayatımızı onunla harcadığımız bir diğer bileşen: Emek. Kelime anlamı olarak çok güçlü olsa da günümüzde biraz anlamını yitirmiş olan bu kavramı, büründüğü o mekanik halinden kurtarmamız gerektiğini söylüyor, Dr. McGarey. Ona göre günlerimizi geçirirken tükettiğimiz emeklerimizi ‘nasıl harcadığımız’ yaşamlarımızın özünü belirliyor. Herhangi bir işi tamamlarken, bir şeyle uğraşırken sadece ‘yapmış’ olmak, ‘angarya’dan fazlası değil. Emeği anlamlı kılan, sevgi ve özenle yapılmış olması. Ancak bu şekilde yaşamlarımızı iyileştirebiliriz. Aksi halde sadece fiziksel bir meşguliyet olur ve bu da bize iyi gelmez. İçimizi aydınlatan, bizi besleyen, yaşamlarımıza mutluluk katan, ilgi alanlarımızla uyumlu olan ya da başkalarına yardım etme amacı taşıyan eylemler için emeğimizi harcamalıyız. Yaptıklarımız bizi tatmin etmeli, anlamlı gelmeli, yalnızca çalıştığımız işlerde değil, günlük hayatımızın her alanında emeğimizi harcadığımız şeylerin iyi hissettirmesi gerekli, ancak bu şekilde uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebiliriz. Yoksa, sadece zaman geçirir durur, anlamsız eylemlerle bir ömrü doldururuz.

5. Dinlemek (Listening)

Duymak ile dinlemek arasındaki farkı biliyor musunuz? Ne yazık ki çoğu insan günlük hayatında, ikili ilişkilerinde duymakla yetiniyor, pek çoğumuz dinleme sanatından yoksunuz. Oysa ki sağlıklı ve uzun bir ömre katkı sağlayan en önemli unsur olan kaliteli ilişkilerin sırrı dinlemekten ama ‘gerçekten’ dinlemekten geçiyor. Dr. McGarey, “Sadece kelimeleri işitmekle kalmayıp, duyulanların özünü anlamak ve hissetmek, insanlar arasındaki bağları güçlendirebilir.” diyor ve bu sayede yaşamlarımızı zenginleştirebileceğimizi söylüyor. Ayrıca, yalnızca dış dünyayı değil, iç dünyamızı da ‘gerçekten’ dinlememiz, kendimizle de güçlü bir bağ kurmamız gerekiyor, ki uzun ve sağlıklı bir ömür sürebilelim.

Sonuç olarak Gladys McGarey’in sağlıklı ve uzun bir yaşamın ‘5 L’si olarak tanımladığı bu bileşenler, hem çok daha anlamlı bir hayat sürmemize hem de yaş almayı rakamların ötesine taşıyıp güzel deneyimler biriktirebildiğimiz bir maceraya dönüştürmemize yardımcı oluyor. İyi yaş almakla ilgili daha fazla ipucu için aşağıdaki Instagram paylaşımımıza da göz atabilirsiniz:

 İlginizi çekebilir: Yaşam süresini uzatmak ve yaşlanmadan yaş almak mümkün mü?

Kaynak: wellandgood

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale