X

10 maddeyle 3D yazıcıların hayatınızı kökten değiştirmesine hazırlanın

Evde otururken haftalık market alış verişinizi üretmek istemez miydiniz? Ya da bozulan bir elektronik ürünün yerine yenisini evde yapmak? 3D yazıcı teknolojisi gelecekte bunları mümkün kılacak; ancak yine 10-20 yıl kadar beklememiz gerek. Uplifers olarak sağlıktan teknolojiye, otomotivden okula kadar 3D yazıcının 10 maddede hayatımızı nasıl değiştireceğini inceledik. İşte 10 maddede sonsuza dek değişecek dünyamız:

1. Kişiselleştirme devrimi

Gelecekte, bir ürünü satın alıp , belli özelliklerini kişiselleştirip, daha sonra da 3D yazıcıda basarak sahip olabileceksiniz. Kişiselleştirme iş dünyasının büyük bir kısmını oluşturacak. En güçlü şirketler, bireysel müşterilere ve onların tercihlerine uygun ısmarlama ürünlere izin verenler olacaklar.

İnsanlar aynı zamanda kendi 3D yazıcı üretip tasarladığı ürünleri kolaylıkla basabilecek. Bu da ürettiğimiz ürünün iş dalına olan bağımlılığı ortadan kaldıracak gibi görünüyor. Tabi bunu yapmak biraz da kişinin bu konudaki yeteneğiyle de alakalı. Ürettiğiniz ürünler sayesinde potansiyel olarak iş bulma olasılığınız da oldukça yükselecek.  Amerika’da MTU (Michigan Technical University) Sosyal Bilimler Profesör Yardımcısı Chelsea Schelly ise madayonun öteki yüzünü şu şekilde anlatıyor: ‘Bu kişiselleştirme devrimi imalat işlerini etkileyecek ve düşük ücretli ve düşük vasıflı işler zarar görecek.’

2.3D yazıcı hayat kurtaracak

Tıp alanında ise 3d yazıcıda basılmış implantlar toplumda insanların hayat kalitelerini yükseltmeye yardım edecek. 3D yazıcıların inanılmaz kişiselleştirme yeteneği sayesinde insan vücudunun parçaları insana özgü olarak üretilebilecek. Daha iyi titanyum kemik implantları yapılabilecek, protez kol ve bacaklar, aletler doktorlar tarafından kullanılabilecek.

Teknoloji, ilaç sektöründe yeni keşifleri daha hızlı yapmamıza yardımcı olacak ve 3D prototipler sayesinde maliyet ve araştırma süresi azalacak. Kalp problemi nedeniyle acil servise gelen bir hasta yan odada gerekli arterlerin/implantların yazıcı sayesinde hemen basılmasıyla, hasta daha çabuk ameliyata hazırlanacak ve kurtarılma ihtimali artacak.

3. İş modelleri 3D yazıcıdan etkilenecek

3D yazıcılar toplumda birçok alanda değişime neden olacağından iş dünyası da bu değişimi kendi stratejilerine adapte ederek müşterilerine sunacaklar. Örneğin; müşterilerin satın aldıkları ürünlerdeki kargo ücretlerinde indirim sağlamak yerine yeni fikirler üretmek zorunda kalacaklar; çünkü 3D yazıcılar sayesinde ürünler müşteriye anında gelecek. Sonuç olarak müşterilerin bu tutumu özendirici olacağından, yani ürünü satın aldığınızda nakliye ücreti ödemek zorunda olmadığımız zaman nakliye oranlarında düşüş yaşanacaktır. İş dünyası yaşanan bu gelişmelere uyum sağlamak zorunda kalacaktır.

Reklamlar ise yeni 3D yazıcıları teknolojisiyle iş birliklerini değiştirecek, müşterilere belli ürünlerde  ya da gelecekte 3D yazıcısı için satın alacağı ürünler için indirim sunacaktır. 3D yazıcılarla birlikte şirketler yeni ürünlerini insanlara duyurmak için daha çok çalışmak zorunda kalacaklar; belki de dış dünyaya daha az tanıtım yapacaklar. Eğer 3D yazıcı teknolojisi ürünleri çok daha kolay üretilir ve daha az maliyetli yapıyorsa, birçok şirket evlerde üretim yapacak. İthalat ve ihracat şiddetli bir biçimde değişecek ve ülkeler arası ilişkiler de bu bağlamda değişiklik gösterecek.

4. Daha hızlı inovasyon

Araba modellerinde yemeğe, kıyafetten aksesuara her şey hızlı bir şekilde tasarlanacak olması yeni buluşların piyasaya daha hızlı girmesini sağlayacak. 3D yazıcılar, bir konsepti ürün haline getirme dönüştürme süresini kısaltınca, tasarımcılar ürünün gerçek işlevini daha çok odaklanabilecek. Tasarımcılar diğer tasarımcılarla beraber tasarımları yeniden basabilecek ve bu süreç eskiden elle yapıldığı için haftalar alırken artık birkaç gün sürecek. Bu durum ekonomiyi hızlı adımlarla  kalkındıracak ve yaratıcılığın ve dahiliğin yıldızı parlayacak.

5. Okullarda 3D yazıcı kullanımı

Gelecekte çocuklarımızın 3D yazıcılarda üretilmiş projelerini eve getirmesi hayal olmayacak. 3D yazıcıların fiyatı düştükçe çocukların yazıcıya erişimi de artacak. Birçok üniversitede, araştırmalarda ve derslerde kullanılmak üzere 3D yazıcı bulunacak.

Mühendislik öğrencileri işlerini daha kolay ve verimli bir şekilde hayata geçirebilecek. Matematik öğrencileri geometrik şekilleri kendi 3D yazıcılarında kolaylıkla üretip kavramları kolaylıkla anlayabilecek ve başkalarına aktarabilecek. Bu ürünün potansiyel kullanıcıları elbette sanatl öğrencileri olacak.  Projelerine her detayı kolaylıkla aktarıp daha başarılı projeler ortaya çıkarabilecekler. Proje tamamlanmadan önce yazıcıyla basıp projenin tamamlanması için gereken yol haritasını çıkarabilecekler. Chelsea Schelly öğrencilerin 3D yazıcı kullanmalarına dair şu anektodu paylaşıyor: ‘Öğretmenlerin, öğrencilerin 3D yazıcıları ile ürettikleri materyallere karşı daha fazla bağ kurduklarına dair görüşleri var. Ürettikleri materyaller sayesinde kendileriyle gurur duyuyorlar ve üretim sürecine katkıda bulunmak onlar için önem taşıyor.’

6. 3D yazıcılar ve mülkiyet hakları

İmalatçılar ve tasarımcılar tasarımların 3D yazıcılarda çoğaltılabileceğini farkettikleri için, mülkiyet hakları kavramı kafalarda bir soru işareti oluşturuyor. 3D yazıcılar çok gelişmiş olup kullanıcıların lazer tarayıcılar sayesinde o ürünü okuyup bilgilerini kopyalayabilir, aynı anda 3D yazıcıdan da üreterek dünyaya gösterebilirler.

Hiçbir şeyin gerçekte kopyalanamaması ihtimaline olmasına karşın, tasarımlar özelinde telif hakkı davaları artacak gibi görünüyor. Korsanın illegal yöntemlerle şarkı indirmesine olanak sağlayarak kar marjını düşürmesi nedeniyle müzik endüstrisine darbe vurması, bu durumla benzerlikler gösteriyor.

7. Mantığa karşı koyan ürünler

Gelecekte ürünler sadece 3D yazıcı teknolojisi yardımıyla üretilebilecek. Yeni materyallerle birleştirilecek olan ürünler teknolojinin gelişmesiyle, günümüzde imal edilen ürünlere göre büyüleyici  görünecek. 3D yazıcının hayatımıza katacağı her şeyi günümüzden bakınca tam olarak göremesek de yenilikçi ve çok büyük bir değişim bizleri bekliyor. Uzmanlar 3D yazıcıların ‘ışınlanmayı’ bile mümkün kılacağını düşünüyor.

8. Daha temiz, ucuz ve sağlıklı fabrikalar

Bazı özel ürünler 3D yazıcılar yardımıyla yine fabrikalarda üretilecek; ancak bunlar küçük ölçekli olacak. Gelecekte 3D yazıcılar üretim bandının verimliliğini geliştirecek, ürün üretilirken ortaya çıkan çöpü azaltacak ve bir makineyi çalıştırmak için gereken işçi sayısını düşürecek. Araba şirketleri sonunda bir parçadan araba üretebilecek hale gelecekler ve bu gelişim otomotiv sektörünü önlenemez bir şekilde yükseltecek.

9. AVM’ler ve 3D yazıcı mağazaları

Gelecekte AVM’lerde yüksek kaliteli 3D yazıcı satan markaların önünden geçeceğiz. İlk başta bu markalar niş endüstrilere hizmet sağlasalar da, sonunda tüketici pazarına girerek insanların hizmetine sunulacak.

3D yazıcılar yiyecek-içecek sektörünü de etkileyecek. Sevdiğimiz kafeye gidip kek ve kahve almak yerine bunları kendi evimizde 3D yazıcımız sayesinde basabileceğiz.

10. Dayanıklı materyaller

Her ne kadar araba şirketleri hali hazırda 3D yazıcı sayesinde dayanıklı parçalar üretmeye başlamış olsalar da, bu sayı gelecekte artacak ve diğer endüstri sektörleri de bu sağlam parçalardan faydalanacaklar.  3D yazıcıyla ilgili birçok uygulama şu an test aşamasında olup üretim için yeterli dayanıklılık seviyesinde değildir.  Aynı zamanda uçak yapımında da 3D yazıcılar kullanılacak olup farklı uçak parçaları üretilebilecek, bu teknolojiyle uçakların daha hafif ve yakıt verimliliği yüksek olması sağlanacaktır.

3D yazıcı yardımıyla ateşli silahlar üretilmesi en problemli konulardan bir tanesi olarak görülüyor. 2014 Mayıs ayında, Cody Wilson adında bir girişimci The Liberator adını verdiği %100 yazıcıda üretilmiş ateşli silah tasarladı. Bu noktada silahın üretilmesi değil, silahın tasarımlarına sanal ortamda ücretsiz olarak ulaşılabiliyor olması tartışma yarattı. Bunun anlamı şu ki, isteyen herkes, buna etrafına zarar verme olasılığı yüksek olan insanlar da dahil bu silahı yazıcı yardımıyla üretebilecek.

Kaynak: 3dengr.com, mtu.edu, infinigeek.com, edition.cnn.com

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale