X

10 kadından birinin korkulu rüyası: Vajinismus

Vajinismus bizim gibi muhafazakar toplumlarda maalesef hala en büyük cinsel problemlerden birisidir. Cinselliğin ayıp, günah, yasak gibi kelimelerle anılması ve çocuk ve genç nesle çok detaylı cinsel bilgilendirilme yapılmaması vajinismusun en önemli temel nedenlerini oluşturmaktadır. Hastalarımız çoğu zaman bu konuyu göz ardı ederek ertelemeye çalışırlar. Her çiftin başlangıçta benzer ilişkiye girememe sorunları yaşayabileceğini ve sorunun kendi haline zamanla çözülebileceğini düşündükleri için kolayca bu problem nedeniyle doktora başvuramazlar. Ancak bu bilinçaltı düzeyinde gelişen bir sorun olduğu için ne kadar zamana yayarlarsa yaysınlar asla kendi haline çözüme kavuşamaz.

Vajinismuslu hastalarımızın bilinçaltında cinsel birlikteliğin kendisine çok zarar verebileceği çok ağrı ve acı çekeceği ve kızlık zarından gelişen aşırı kanama nedeniyle hastaneye gitmek zorunda kalabileceği ile yoğun kaygı ve endişeler vardır. Yıllarca kızlık zarının çok önemli bir organ olduğu ve çok titizlikle korunması gerektiği mesajı verilen genç kadın ilk gece veya ilk birliktelikte bilinçaltı düzeyinde oluşan bu kaygılar nedeniyle çok rahat olamaz ve eşini çok sevse de ve cinsel birlikteliği çok arzulasa da asla birlikte olamaz.

Vajinismuslu hastalarımızın ilk günlerde cinsel istek ve arzuları gayet normaldir ancak her birlikteliği denedikten sonra yaşanılan hayal kırıklıkları ve kişisel özgüveninin azalması zamanla cinsel isteksizlik tablosunun gelişmesine neden olacaktır. 

Vajinismus hastalığına sahip hastalarımızın çok benzer kişilik profilleri sergilediklerine tanık olmaktayız

Vajinismuslu genç kadınların çoğu ailelerinin gözbebeği, prenses gibi yetiştirdikleri eğitimleri ve hanımefendilikleri ile herkes tarafından onaylanan ve çok düzgün kişilik yapıları olan genç kadınlardır. Ancak her konuda mükemmel gibi yetiştirilen bu hastalarımız cinsellikle hep mesafeli bir duruşları olmuştur. Cinsellik neredeyse ne aile içinde ne de okul ortamında tam olarak anlatılmamıştır. Cinselliğin hep üstü kapatılmıştır ve cinsellik bir tabu olmuş konuşulması ayıp olarak gösterilmiştir.

Vajinismuslu hastalarımızın kendi genital organlarını çok iyi tanımazlar. Kızlık zarının ilk birliktelikte yoğun kanama olabileceği ile endişeleri çok acı çekeceği ile ilgili kaygıları vardır. Çünkü yıllarca ilk gece kaygısı kızlık zarının patlaması gibi yanlış bilgiler bu hastaların bilinçaltında korkunun oluşumuna neden olmaktadır.

Cinselliğin sadece erkeğin haz alması gereken bir durum olarak gösterilmesi, kadınların bu konuda ikinci planda olmaları gerektiği gibi kavramlar vajinismusa neden olmaktadır.

Vajinismusun tedavisi için hastalar maalesef yıllarca bekledikten sonra kliniğimize geldiklerini görüyoruz. 3 yıl, 5 yıl, 8 yıl, hatta 18 yıllık evli ama hiç birlikte olamamış bu çiftler çoğu zaman hiç tedavi için yıllarca başvurmamış başvursa da doğru tedavi merkezlerine ulaşamadıkları için ciddi hayal kırıklıkları, para ve zaman kaybı yaşamış olduklarına tanık oluyoruz.

Vajinismus tedavi merkezi olmayan ve spesifik tedavi hizmeti vermeyen kliniklerde yanlış tedavi yöntemleri nedeniyle hastaların mevcut durumlarından daha da geriye gittiklerine şahit oluyoruz. Bu yüzden tanı konan hastanın mutlaka doğru ve bilimsel çalışan tedavi merkezlerine ulaşmaları onların yaşayacağı bu olumsuzlukların ortadan kalkmasına neden olacaktır. Bu merkezlere başvuran hastalarımız sadece 1 gün gibi çok kısa bir sürede tedavi garantisi verilerek kesin ve kalıcı sonuca ulaşırlar.

Vajinismus tedavisi nasıl yapılır? Vajinismus tedavi yöntemlerinin detayları nelerdir? Gerçekten 1 günde kesin ve kalıcı olarak tedavi olma garantisi veriyor musunuz? VajinismusVajinismus tedavisi nasıl yapılır? Vajinismus tedavi yöntemlerinin detayları nelerdir? Gerçekten 1 günde kesin ve kalıcı olarak tedavi olma garantisi veriyor musunuz?  tedavisi öncesi neden jinekolojik olarak değerlendirme yapılmak zorundadır? Tedavi sırasında parmak egzersizleri yapılıyor mu? Benim kızlık zarım çok kalın acaba o yüzden mi ilişkiye giremiyorum? Tedavi sırasında mutlaka eşim yanımda olmak zorunda mıdır?

  • Tedavi ücretleri, fiyatları, masrafı nedir?
  • Tedavi için ne kadar ödeme yapılır?
  • Cerrahi tedavisi var mıdır?
  • Tedavisi sırasında çok canım yanacak mı?
  • Tedavi sırasında ağrı acı çekecek miyim?
  • Tedavide iğne veya ilaç kullanılıyor mu?
  • Adetliyken tedavi yapılıyor mu?

Bu bunun gibi pek çok tedavi ile kaygılarla hastalarımız doğal olarak bize başvuruyorlar.

Aslında tedavide en önemli aşama tedaviye karar verebilmek ve tedavi için doğru vajinismus tedavi merkezine başvurabilmek en önemli aşama. Daha sonrası çorap söküğü gibi kolayca gelişecektir. Bu merkezlere başvuran hastalarımızın öncelikle hikayeleri alınır ve daha sonra çok nazikçe jinekolojik değerlendirmeleri yapılır. Burada amaç Vajinismusun teşhisini net olarak koymak ve vajinismusun derecesini belirlemektir.

Tedavi öncesi yapılan jinekolojik değerlendirmede hastaya sadece gözle yapılan bir muayenedir ve kızlık zarı yapısının nasıl olduğu değerlendirilir. Bu aşama son derece önemlidir. Bazen hastalarımız sadece kızlık zarının aşırı kalın olması nedeniyle ilişkiye girememe durumu yaşayabilirler. Eğer kızlık zarı yapısı normalse bu durumun tamamen bilinçaltındaki korku, kaygı ve endişeden kaynaklandığı ve tamamen psikolojik olduğu teşhisi konur.

Bazı ileri derece vajinismus hastalarımız jinekolojik muayene masasına bile oturmak da zorluk yaşayabilirler. Bu değerlendirmede aynı zamanda vajinismusun derecesi belirlenir. Vajinismusun derecesi hastanın muayene sırasında gösterdiği tepkiler ve kasılmalarını derecesi doğrultusunda belirlenir. Vajinismusun derecesi bu kasılmalar üzerinden 1-2-3 veya 4. derece olabilir. 

Vajinismus nedeniyle başvuran hastanın tedavideki başarısının en önemli kriteri doktoruna olan mutlak inancıdır.

Vajinismusun tedavisi son derece özeldir bir kadın doktoruyla kendisi ile bile paylaşamadığı pek çok özel bilgilerini paylaşır. Bu mahremiyetin 3. kişiler tarafından bozulması tedavi sürecine ve hasta haklarına zarar verecektir. Bu konuda sıkça yardımcı kadın personelle tedavi uygulayan klinikler maalesef tedavi üzerinde negatif etkiler oluşturmaktadır. Tedavi için kendilerine en doğru tedavi merkezine karar vermek isteyen hastalar mutlaka bu konuda bilinçli hareket etmelilerdir.

Vajinismus tedavi yöntemlerinin temeli bilişsel davranışçı cinsel terapiye dayanır

Hastaların pek çoğu kendi genital organına bile aynada bakmaya çekinir. Öncelikle hastalarımıza kendi genital organlarından korkmamaları gerektiği konusunda bilgiler verilir. Tam birleşme sırasında refleks olarak oluşan genital bölge ve tüm vücuttaki kasılmaların önüne geçebilmek için Kegel egzersizleri öğretilir ve böylece hastanın kendi kaslarına söz geçirebilme kapasitesi oluşturulur.

 

İlginizi çekebilir: 

Op. Dr. Ebru Zülfikaroğlu: 1989’da TED Ankara Kolejini, 1995’de Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. 2001’de Numune Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanlığını, 2004’de Zekai Tahir Burak Hastanesinde Kadın Doğum Uzmanlığını aldı. 2001- 2002 yıllarında Yale Üniversitesi Reprodüktif Endokrinoloji ünitesinde ‘İmplantasyonda HOX A10 genin ekspresyonu’ ile ilgili moleküler düzeyde çalışmalarda bulundu. Horasan ve Haymana Devlet Hastanelerinde Kadın Doğum Uzmanı olarak hizmet verdi. Zekai Tahir Burak Hastanesinde Perinatoloji (Yüksek Riskli Gebelik), İnfertilite (Kısırlık), IVF (Tüp Bebek), Menopoz, Jinekoloji ve Endoskopik Cerrahi ünitelerinde çalıştı. 2009- 2010 yıllarında CISED’in eğitim programına katılarak Cinsel Terapist oldu. Genel Cerrahi uzmanı Doçent Dr Barış Zülfikaroğlu ile evli. www.drebruzulfikaroglu.com

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale