Hayatta öyle şeyler önemli olur ki bizler için, günlük koşuşturma ve telaşımız içerisinde, aslında gizliden gizliye her gün sınavlardan geçeriz. Belki farkında değilizdir; ama en zor sınavımız kendimiz olmaktır. Şimdi ‘Nasıl yani, ben zaten olduğum gibiyim. bunun sınavı mı olur?’ diyeceksiniz.
‘Bal gibi de olur’ diye iç sesimiz ortaya çıkacak. Örneğin, bir arkadaşınız bu gece sizinle bir kahve içmek istedi, sırf onu kırmamak için mi evet diyorsunuz yoksa gerçekten böyle hissettiğinizden mi? Anneniz ‘Bu tatilde mutlaka ama mutlaka bizimle zaman geçirmen gerekir’ diye söylediğinde, aslında kimin tercihine göre karar veriyorsunuz? Eşiniz örneğin para konusunda sıkıntınız olmasına karşın ve gerçekten doğru bulmadığınız bir harcama yaptığında bunu ve hislerinizi kendisiyle paylaşabiliyor musunuz, yoksa rol yaparak çok memnun olduğunuzu mu dile getiriyorsunuz? İşte bu gibi gerçek düşüncelerimiz ve toplumun iyi olarak benimsediği ve aslında bizlerden ‘’bekleneni’’ gerçekleştirdiğimiz tüm durumlar, bizim o hafife aldığımız sınavlarımızdır.
Peki şimdi de sonuçlara doğru sizinle bir yolculuğa çıkalım: Diyelim ki; rol yapmak tarafını seçtik, gerçekten eşimizi uyarmadık ve aynı tip harcamalara devam etti. Sonucunda ne oluyor, çok daha büyük bir kavganın içinde buluveriyoruz kendimizi. Annemizin istediği gibi tatilde kendimize ayıracağımız zamanı erteledik, ne oluyor, daha sonra sınırlarımızı koruyamamış oluyoruz ve daha büyük patlamalar yaşayabiliyoruz.
Bir sonraki adım ise suçu dışarıda aramamız oluyor, biz değil dünya suçlu oluyor genelde. Kendimizi, yaşadığımız hayat karşısında savunmasız ve ‘’kurban’’ rolünde hissedebiliyoruz, sanki tüm dünya bize karşıymış gibi. İşte tam bu noktada geri dönüp kendimizi eleştirebiliyor muyuz? Ben iki ay önce şu olay yaşandığında gerçek hislerimi paylaşsaydım veya bana uygun olmayan bu durumu tercih etmeseydim, bugün bu büyük öfke patlamasına yol açan, ‘’kendi sınırlarımı’’ kaybettiğimi hissettiğim durum ilk kez huzursuzluk verdiğinde şöyle yapsaydım diyebiliyor muyuz?
Hayatınızı her anında kendiniz olun
İşte her gün kendimize sormamız gereken en büyük sorudur; aynadaki yansımam kim? Bu yüzden, hayatımızın her anında ‘’kendi’’ gibi olmak aslında en ciddi işimizdir. Gerek seçimlerimizde gerekse de insan ilişkilerimizde rol yapmadan başkaları ne düşünür, ne ister, öncelikleri nedir diye endişelenmeden hayatımızın ‘’kendi kurtarıcısı’’ olmamız, mutlulukla harmanlanmış ve pişmanlıktan uzak, verdiğimiz tüm kararlar için sonuçları her ne olursa olsun sadece kendimiz olarak çıktığımız bu yolda yaşadığımız her anın ‘’muhteşemliğinin’’ ve ‘’bizi yansıtmasının’’ ne büyük bir haz olduğunun farkına vararak yaşamamızın temeli olacaktır.
İlgili yazı: Kendinizi daha çok sevmek için hayat yolculuğunuzda yüklerinizden kurtulmalısınız!
Osho, içeriği kadar etkili eseri ‘’İnsan Kendinin Aynasıdır’’ ile aslında ‘’kendi gibi olmak’’ kavramının hayatımızda yapacağı değişiklikleri bizim için yorumluyor:
…″Bir şeyi aklınızdan çıkarmayın: Başkaları sizi prangaya vurabilir; fakat kurtarabilecek hiç kimse yoktur. Kendinizi ancak ve ancak kendiniz kurtarabilirsiniz ve bu da başkalarının sizi prangaya vurmasını, üzerinize gitgide daha ağır zincirler takmasını, etrafınıza gitgide daha yüksek duvarlar örmesini engelleyerek olabilir. Kendi mesihiniz sizsiniz, kendi kurtuluşunuz yine sizsiniz. ″
…″Siz her ne haldeyseniz bundan bizzat sorumlusunuz. Eğer sefalet içindeyseniz, bundan kendiniz sorumlusunuz. Bu sorumluluğu başkasına yıkmaya çalışmayın, yoksa ondan asla kurtulamazsınız.″
…″Evren sizin böyle olmasını istiyor; siz bu yüzden böylesiniz. Evrenin sizin böyle biri olmanıza ihtiyacı var, yoksa sizi siz olarak değil, başka biri olarak yaratırdı. Yani bana göre en büyük dinsizlik kendin olmamaktır.″
…″Hiçbir koşul öne sürmeden, tamamen koşulsuz kendiniz olun. Sadece kendiniz olduğunuz zaman dindar da olursunuz, çünkü sağlıklısınızdır, bütünsünüzdür.″
Bugün en önemli işiniz sadece siz olmaktır. Siz kendinizi unutmadığınızda, siz olduğunuzda dünya da sizinle olacaktır. O aynada kendinize ait güzel bir yansımayı hak ediyorsunuz, çünkü hepimiz bu kadar değerliyiz…